İtikat Dersleri -12- (Dinden Çıkaran Sebepler Devamı)

Yorum bırakın

İtikat Dersleri -11- (Dinden Çıkaran Sebepler) bölümünü okumak için buraya tıklayınız

  • Kur’anla ilgili sözler

a) Kur’an’ın tamamını veya bir kısmını inkâra götüren ifadeler.

b)Kur’an’daki iman,ibadet,hukuk,ahlâk konularına ilişkin bilgilerin yanlışlık ve eksiklik taşıdığını öne süren ifadeler.

c)Kur’an’ın haramkıldığını helâl gösteren ifadeler.

Mesela ; Faiz,Zina,Domuz eti yemek,haksız yere adam öldürmek gibi,haramlığı kesin olarak sabit olan hareketlerin caiz olduğunu iddia etmek.

d) Et ve Ekmek gibi helâl olduğu kesin icma ile sabit olan şeylerin haram olduğunu ifade eden sözler.

  • İslâmî ilimlerle ve İslâm âlimleriyle ilgili sözler

a) İslâmî (Tefsir,fıkıh,hadis,vb.) ilimlere ve İslâm âlimlerine karşı tavır alıp dinin gelişmesine yönelik hizmetleri engelleyici sözler.

Mesela ; Hafızlık yapan (Kur’an’ı Kerim’i ezberleyen) kişinin bu amelini hakir göreren ona : “Cenaze imamı mı olacaksın ? bu sana ne faide verir,vah zavallı çocuk  beynin tahrib oluyor,bu çocuklara yazık değil mi?” şeklinde ifadeler kullanmak.

b) İslâmiyeti temsil ettiklerinden dolayı âlimler hakkında sarfedilen alaycı ve küçümseyici ifadeler.

Daha fazla

İtikat Dersleri -11- (Dinden Çıkaran Sebepler)

Yorum bırakın

İtikat dersleri -10- bölümünü okumak için buraya tıklayınız.

SORU : Mürted kimdir ?

CEVAP : İslâm dinini kabul ettikten sonra dinden çıkan kimsedir.

Şöyle ki ; Hiç küfre bulaşmadan esasen müslüman olan veya küfre bulaştıktan sonra İslâm dinini kabul edip onunla şereflenen şahsın,yeniden başka bir dine dönmesi veya hiç bir dinin müntesibi olmayıp inkâra sapmasıdır.

SORU : İslâm dini ile şereflenen bir müslümanın mürted olması (dinden çıkması) nı gerektiren sebepler nelerdir ?

CEVAP : Bir müslümanın mürted olmasını gerektiren sebepler başlıca dört kısımdır.

  1. Söz
  2. Fiil
  3. İtikat (inanç)
  4. Şek (şüphe)

SORU : Bir müslümanın kâfir olmasını gerektiren sözler,yani ;”Elfaz-ı Küfür” delerdir ?

CEVAP : Bu sözler genel olarak aşağıdaki ana başlıklarda toplanmıştır.

  • Ulûhiyet : Allah-u Tealâ’nın ilâh olmasıyla ilgili sözler;

Daha fazla

İtikat Dersleri -10- (Mü’min,Kafir,Münafık)

1 Yorum

İtikat Dersleri -9- Bölümünü okumak için buraya tıklayınız

SORU : İnanç Bakımından insanlar kaça ayrılır ?

CEVAP : İnanç bakımından insanlar üç kısımdır ;

  1. Mü’min
  2. Kâfir
  3. Münafık.

SORU : Mü’min kime nedir ?

CEVAP : İslâm dininde kesin delillerle sabit olup “Zarûriyat-ı diniyye” diye isimlenen esasları ve hükümleri kalp ile tasdik edip kabullenen kişiye denir.

SORU: Kâfir kime denir ?

CEVAP : İslâm dininde kesin delillerle sabit olan hükümlerin hepsini veya birini kabul etmeyip inkâr eden kişiye denir.

SORU : Münafık kime denir ?

CEVAP : İslâm dininde kesin delillerle sabit olan hükümlerin kalben tasdik etmediği halde diliyle “tasdik ettim” diyen kişidir.Münafıkların İslâm’a zararı kâfirlerinkinden fazla olduğu için onların azabı Kâfirlerin azabından daha şiddetli olacaktır.

SORU : Kâfirler genel olarak kaç kısımdır ?

CEVAP : Kâfirler bir çok kısımlara ayrılmakla beraber yaygın olanları şunlardır ;

  • Tabiatçılar : Bu kısım kâfirler,kâinatı yoktan varedenin Allah-u Tealâ olduğunu inkâr edip,bütün mahlûkatı zaman ve tabiata dayandıran kişilerdir.
  • Putperestler : Kâinatı yoktan varedenin Allah-u Tealâ olduğunu kabul etmekle beraber,Allah-u Tealâ’nın bir olduğuna inanmayıp,bir çok yaratıcı ve mabudun varlığına inanan kimselerdir.
  • Felsefeciler : Kâinatı yoktan vareden Allah-u Tealâ’nın varlığını ve birliğini kabul etmekle beraber,Peygamberlik müessesesini ve onların tebliğ ettiği şer’i hükümlerin hepsini veya birini inkâr eden kimselerdir.
  • Ehl-i Kitap : Yahudi ve Hristiyanlar.Bunlar Allah-u Tealâ’nın varlığını ve birliğini,Peygamberliği ve Şeriatı kabul etmekle beraber,bir kısım  Peygamberleri inkâr eden kimselerdir.

(Cübbeli Ahmet Hoca – İtikat Risalesi Sh.48-49)

İtikat Dersleri -10- (Mü'min,Kafir,Münafık)

1 Yorum

İtikat Dersleri -9- Bölümünü okumak için buraya tıklayınız

SORU : İnanç Bakımından insanlar kaça ayrılır ?

CEVAP : İnanç bakımından insanlar üç kısımdır ;

  1. Mü’min
  2. Kâfir
  3. Münafık.

SORU : Mü’min kime nedir ?

CEVAP : İslâm dininde kesin delillerle sabit olup “Zarûriyat-ı diniyye” diye isimlenen esasları ve hükümleri kalp ile tasdik edip kabullenen kişiye denir.

SORU: Kâfir kime denir ?

CEVAP : İslâm dininde kesin delillerle sabit olan hükümlerin hepsini veya birini kabul etmeyip inkâr eden kişiye denir.

SORU : Münafık kime denir ?

CEVAP : İslâm dininde kesin delillerle sabit olan hükümlerin kalben tasdik etmediği halde diliyle “tasdik ettim” diyen kişidir.Münafıkların İslâm’a zararı kâfirlerinkinden fazla olduğu için onların azabı Kâfirlerin azabından daha şiddetli olacaktır.

SORU : Kâfirler genel olarak kaç kısımdır ?

CEVAP : Kâfirler bir çok kısımlara ayrılmakla beraber yaygın olanları şunlardır ;

  • Tabiatçılar : Bu kısım kâfirler,kâinatı yoktan varedenin Allah-u Tealâ olduğunu inkâr edip,bütün mahlûkatı zaman ve tabiata dayandıran kişilerdir.
  • Putperestler : Kâinatı yoktan varedenin Allah-u Tealâ olduğunu kabul etmekle beraber,Allah-u Tealâ’nın bir olduğuna inanmayıp,bir çok yaratıcı ve mabudun varlığına inanan kimselerdir.
  • Felsefeciler : Kâinatı yoktan vareden Allah-u Tealâ’nın varlığını ve birliğini kabul etmekle beraber,Peygamberlik müessesesini ve onların tebliğ ettiği şer’i hükümlerin hepsini veya birini inkâr eden kimselerdir.
  • Ehl-i Kitap : Yahudi ve Hristiyanlar.Bunlar Allah-u Tealâ’nın varlığını ve birliğini,Peygamberliği ve Şeriatı kabul etmekle beraber,bir kısım  Peygamberleri inkâr eden kimselerdir.

(Cübbeli Ahmet Hoca – İtikat Risalesi Sh.48-49)

İtikat Dersleri -9- (Fiili Sıfatlar)

1 Yorum

İtikat Dersleri -8- Bölümünü okumak için buraya tıklayınız.

SORU : Fiili sıfatlar ne demektir ?

CEVAP : Allah-u Tealâ’nın kâinatla olan münasebetini en açık bir şekilde ifade eden ve O’nun kâinatı yaratış ve idare edişini oldukça ayrıntılı bir biçimde anlatan sıfatlardır.

Allah-u Tealâ’nın : Tahlik (icat etmek,yoktan yaratmak) Terzik (rızık vermek),İhya (diriltmek),İmate (öldürmek),Ten’im (nimet vermek), Te’zib (azap etmek) gibi bütün fiilleri,Allah-u Tealâ’nın sübûtî sıfatı olan “Tekvin” sıfatına raci (dönücü)dür.

SORU : Matürîdîler,Allah-u Tealâ’nın sübûtî (zatî) ve fiilî sıfatları hakkında ne demişlerdir ?

CEVAP : Bu sıfatların hepsi Allah-u Tealâ’nın zatı ile kaim (zatında) olup kadimdirler.

Zira kulların görme,işitme gibi sıfatları onlardan ayrılır.Allah-u Tealâ’nın sıfatları ise O’ndan ayrılmaz.

SORU : Bu sıfatların kadim olmasının manası nedir ?

CEVAP : Allah-u Tealâ’nın zatının evveli (başlangıcı) olmadığı gibi,zatıyla kaim olan bu sıfatların da evveli yoktur.

Zira kadim (evveli olmayan) zatın,kadim olmayan (hâdis;sonradan olan) sıfatlara mahal olması (onlarla vasıflanması) düşünülemez.

Selefiler ve Eş’arîler’de sübûtî (zatî) sıfatlar hakkında Matürîdîlerle aynı görüştedirler,ancak Eş’arîler,fiilî sıfatların hâdis olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Onlar,ilim sıfatına kudret ve iradenin eklenmesiyle fiilî sıfatların tamamlanabileceğini görüşündedirler.

Onlara göre Matürîdilerin fiilî sıfat olarak kabul ettikleri sıfatlar,doğrudan sıfat olmayıp ilim,kudret ve iradenin taallûklarını temsil ederler.

Dolayısıyla hadis olan bu sıfatlar Allah-u Tealâ’nın zatıyla kaim değildirler.

SORU : Allah-u Tealâ’nın sübûtî ve fiilî sıfatlarının zatı ile olan münasebeti nedir ?

CEVAP : Allah-u Tealâ’nın bu sıfatları,zatının ne aynı ne de gayrıdır.

SORU : Bir şey diğer bir şeyin aynı değilse hayrı olması,gayrı değilse,aynı olması lâzım gelir.Buna göre yukarıdak ifade çelişkili değil midir ?

CEVAP : Çelişkili değildir,çünkü “Şerhu-l Emalî” de belirtildiği üzere Ehl-i Sünnet âlimleri : “Sıfat zatın aynı değildir.” derken,sıfatları zatın aynı kabul etmek suretiyle,onların mevcûdiyetini ortadan kaldıran bazı Mutezilî kelâmcılarla İslâm filozoflarının hatasından kurtulmuşlar,”Gayrı değildir.” derken de bu sıfatların “Kulların sıfatları” gibi olduğu düşüncesinden kaçınmışlardır.

Veya : “Gayri değildir.” derken sıfatı zattan ayırıp beşer seviyesine indiren ve İsa (Aleyhisselam) ın bedeninde maddileştiren Hristiyanların yanlış inançlarından kaçınmak istemişlerdir.

 

(Cübbeli Ahmet Hoca – İtikat Dersleri Kitabı : sh – 46-48 )

İtikar Dersleri -7- (Sübuti Sıfatları)

1 Yorum

İtikat Dersleri -6- Bölümünü okumak için buraya tıklayınız.

SORU : Sübutî sıfatlar ne demektir ?

CEVAP : Allah-u Tealâ’nın zatına nisbet edilen ve O’nun ne olduğunu ifade eden sıfatlar demektir.Bu sıfatlara “Zatiye,Vücûdiye” sıfatları da denilir.

SORU : Sübûtî sıfatlar nelerdir ?

CEVAP ;

  1. Hayat : Diri olmak
  2. İlim : Bilmek
  3. Sem’ : İşitmek
  4. Basar : Görmek
  5. Kudret : Güç yetirmek
  6. İrade : Dilemek
  7. Kelâm : Konuşmak
  8. Tekvîn : Oluşturmak

Bu sıfatların yok sayılması durumunda onların zıttı olan aşağıdaki sıfatlar lâzım gelir.

  1. Mevt : Ölü olmak
  2. Cehl : Bilmemek
  3. Samem : Sağır olmak
  4. Amâ : Kör olmak
  5. Acz : Aciz olmak
  6. Kerahiyet : İsteksiz olmak
  7. Bekem : Dilsiz olmak

Matürîdi’ler,Allah-u Tealâ’nın sübûtî sıfatlarına : “Yapmak,yaratmak ve oluşturmak” anlamına gelen “Tekvin” sıfatını ekleyerek sübûtî sıfatların sekiz adet olduğunu söylemişlerdir.

Bu Tekviz sıfatı yok olması durumunda zıttı olan mana lâzım gelmez.

Daha fazla

İtikat Dersleri -4-

2 Yorum

“İtikat Dersleri -3- Bölümü okumak için buraya tıklayınız”

SORU : İtikâdî mezhepler kaç kısımdır ?

CEVAP : İki kısımdır.”Ehl-i Sünnet”,”Ehl-i Bid’at”.

SORU: Ehl-i Sünnet ne demektir ?

CEVAP : Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ve ashabının gittiği yoldan gidenlerdir.Zira Avf İbn-i Malik (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve SEllem) şöyle buyurmuştur : “Yahudiler yetmişbir fırkaya ayrıldılar,bunlardan biri Cennette,yetmişi ateştedir.Hristiyanlar yetmiş iki fırkaya ayrıldılar.Onlardan da yetmişbir fırka ateşte,biri cennettedir.Muhammed’in canı (kudret) elinde bulunan (Allah-u Tealâ)a yemin ederim ki elbette benim ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır.Bir fırka Cennette yetmiş iki fırka ateştedir.

Bunun üzerine “Ya Resûlüllah!Cennette olan fırka kimlerdir ?” diye sorulduğunda Resulüllah : (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :”(Ehl-i Sünnet Ve’l) Cemaattır.” diye cevap verdi.(İbn-i Mace,Firen,Ahmed İbn-i Hanbel , Müsned )

Abdullah İbn-i Amr (Radıyallahu Anh)’dan rivayet edilen diğer bir hadis-i şerifte de Resulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem ) şöyle buyurmuştur. “Yakında benim ümmetim yetmiş üç fırkaya bölünecektir ki,bunlardan biri dışında hepsi ateştedir.” O zaman : “O hangisidir ?” diye sorulunca Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem ): “Bugün,benim ve ashabımın üzerinde bulunduğu yoldan gidenlerdir.” buyurdu. (Ali El Müttekî,Kenzül Ummal )

( Cübbeli Ahmet Hoca – İtikat Risalesi Kitabı Sh:22-24)

( Devamı İtikat Dersleri -5- de verilecektir.Diğer önceki itikat derslerini,”Kategoriler” kısmının İtikat Bölümünden bulabilirsiniz. )

İtikat Dersleri -3-

1 Yorum

“İtikat Dersleri -1- Bölümü Okumak İçin Buraya Tıklayınız”

“İtikat Dersleri -2- Bölümü Okumak İçin Buraya Tıklayınız”

  • Ahiret Gününe İnanmak

Öldükten sonra dirilip Allah-u Tealâ’nın huzurunda hesaba çekilerek,herkesin yaptığının karşılığını bulacağı ahiret âlemine inanmak,Allah-u Tealâ’ya inanmak gibi zaruri bir meseledir.

Malesef günümüzde müslüman olduklarını söyledikleri halde öldükten sonra dirilmek hakkında şüphesi olanlar vardır.Halbuki bu husus şüphe kaldırmayan iman esaslarından biri olarak “Amentü” de yer almıştır.

Nitekim altı esas sayıldıktan sonra okunan : “Ölümden sonra dirilmek haktır.” cümlesi de ahirete imanın önemine dikkat çekmektedir.

  • Kadere,Hayır ve Şerrin Yaratılmak Bakımından Allah-u Tealâ’dan Olduğuna İnanmak

Kader,Allah’ın sırlarından bir sır olup,bu hususta çok konuşup yorum yapmaya müsait değildir.Ancak her müslümanın şuna inanması gerekmektedir ki,âlemlerin yaratılmasından sonsuza kadar olup bitecek hiç bir şey rastgele olmayıp,her şey Allah-u Tealâ’nın kaderiyle,takdiriyle,ayarlamasıyla,düzenlemesiyle,iradesiyle ve kudretiyle meydana gelmektedir.

Dolayısıyla yaratılmak bakımından hayır da şer de,iyi de kötü de,sevap da günah da Allah tarafındandır.

Ancak Allah-u Tealâ kulun yaptığı hayırdan razı olup şerre rıza göstermemektedir.Böyleyken de imtihan olsun için kulun istediği ve gücünü kullandığı kötülükleri yaratmaktadır.

Mevla Tealâ,kulunu günah işlemeye zorlamayıp,şerleri kulunun irade ve kudretini (istek ve gücünü) kötüye kullanması neticesinde yarattığından,hiçbir şekilde mesul değildir.Kullar ise yaptıklarından sorumlu olacaklardır.

(Cübbeli Ahmet Hoca – İtikat Dersleri Kitabı ; sh.20-21)

 

İtikat Dersleri -2-

1 Yorum

“İtikat Dersleri -1-(Birinci Bölüm)ü okumak için buraya tıklayınız”

  • KİTAPLARA İNANMAK

Allâh-u Tealâ yüzdört kitap indirmiş olup bunların dördü büyük kitap yüzü ise sahifelerden ibarettir.Bu kitaplarda Allah-u Tealâ’nın emir ve nehileri (yasakları) vaad ve vaidi (müjde ve tehtit) mevcut olup,hepsi Allah-u Tealâ’nın kelamıdır.

Bu kitaplara karşı vazifemiz,onların Allah-u Tealâ’dan geldiğine inanıp,Kur’an-ı Kerim gelmekle diğerlerinin okunmalarının,yazılmalarının ve bazı hükümlerinin neshedilmiş (geçersiz kılınmış) olduğunu bilmemizdir.

Bugün okuyup amel etmekle emrolunduğumuz tek ilâhi kitap,Kur’an-ı Hakimdir ve onun hükmü kıyamete kadar geçerlidir.

Dört büyük kitaptan Tevrat,Musa (Aleyhisselam)a,Zebur,Davud(Aleyhisselam)a,İncil,İsa(Aleyhisselam)a,Kur’an-ı Kerim de Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e indirilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’in bütün ayetlerine inanmak gereklidir.Bir ayetini inkâr,tümünü inkâr sayılır.Dolayısıyla namaz,abdest ayetlerine inanıpt da,faizin haramiyeti gibi,muâmelâtla,hırsızın kolunun kesilmesi gibi,ukûbât (cezalar)la ilgili ayetleri inkâr etmek,insanı kıpkızıl kâfir eder.

Çünkü faizin yasaklığı,Bakara suresinin 275.ayetinde,kol kesme cezası da Maide suresi’nin 38.ayetinde zikredilmektedir.

İslâm dini ve Allah’ın yolu anlamına gelen “Şeriat”ı inkar etmekde kafirliktir.Zira Şeriat’a uymak,Casiye suresinin 18.ayeti kerimesinde Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e dolayısıyla bütün ümmetine Allah-u Tealâ’nın en büyük emirlerinden biridir.

  • PEYGAMBERLERE İNANMAK

Allah-u Tealâ’nın resüllerine iman,onların “Allah-u Tealâ tarafından kullarını müjdeleyici ve korkutucu,onlara din ve dünya işlerinde muhtaç oldukları bilgileri açıklayıcı olarak gönderilmiş kullar” olduklarına inanmaktır.

Peygamberde Aranan Şartlar

Daha fazla

İtikat Dersleri -1-

Yorum bırakın

“Şüphesiz ki işte bu,benim dosdoğru yolumdur.Buna uyun.(Başka) yollara uymayın.Çünkü o yollar sizi onun (Allâh’ın) yolundan ayırır.İşte sakınmanız için (Allâh) size bunları vasiyet (emr) etti.” (Enâm Suresi:153)

İtikat Dersleri -1- (Din,İman,İslam) –> (İtikat = İnanç )

DİN : Allâh-u Tealâ tarafından konulan bir kanundur ki,insanlara yaratılışlarındaki gaye ve hedefi,Allah-u Tealâ’ya ne suretle ibadet yapılacağını bildirir.

Din insanları,güzel olanı seçmeleriyle,hayırlı olan şeylere götürür.

Bu ilâhî kanunu Peygamberler vahiy suretiyle Cenab-ı Hak’tan öğrenerek insanlara ulaştırmışlardır.

İMAN : Allâh-u Tealâ’ya ve Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)’in Allâh-u Tealâ tarafından getirdiği “Ahkâm-ı İlâhiyye” (İlâhi hükümler)in tamamına inanmak ve kabullenmekten ibarettir.

İSLÂM : İmanla aynı manadadır.Dolayısıyla her mümin,müslim;her müslim de mümindir.Gerçi lugat itibariyle iman,inanmak;islâm ise teslimiyet ve boyun eğmek anlamlarına gelmekteyse de din açısından ikisinin de hükmü birdir.

İMANIN ŞARTLARI

(Âmentü billâhi ve melâiketihi ve kütübihî ve rusülihî velyevmil âhiri ve bil kaderi hayrihî ve şerrihî minallahi tealâ belba’sü ba’delmevti hakkun eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resulühû)

(Manası)

“Ben,Allah-u Tealâ’ya,meleklerine,kitaplarına,Resul (Peygamber)lerine,ahiret gününe,kaderin hayırlısı ve şerlisinin Allah-u Tealâ’dan olduğuna inandım.

Öldükten sonra dirilmekte haktır.Ben şehadet ederim ki Allah (-u Te’alâ) da nbaşka hiçbir ilâh yoktur.Ve yine şehadet ederim ki,Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Allah (-u Tealâ)nın kulu ve resulüdür.”

Bilindiği üzere imanın şartları altıdır.

Daha fazla