Tüm Ümmetin Adına ; Diyalogçulara Sesleniyoruz

1 Yorum

Tüm Ümmetin Adına ; Diyalogçulara Sesleniyoruz (islamikoru.com)

Esselamu Aleyküm.Allah’ın rahmeti ve Bereketi ; tüm müslümanların üzerine olsun.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki,Allah’ımız2ın Kur’an’da ifade ettiği gibi ‘Mü’minler ancak kardeştirler.’ ( Hucurat Suresi ; 10 )
Mü’minler’den kasıt ; Allah’a hakkıyla inandığı gibi ; Allah’ın Kur’an’da tarif ettiği şekilde meleklere,Kur’an ve bozulmamış,tahrif olmamış hali ile İncil,Tevrat,Zebur ile diğer kitaplara,bu kitap ve sahifelerin verildiği peygamberlere,kader ile kaza ya ve ahiret gününe inanan kişilerdir.

Bu yukarıda bahsettiğimiz şekilde inanca sahip olan her kişi müslümandır ve hepsi kardeştirler.bunu inkar eden Allah’ın  ‘Mü’minler ancak kardeştirler’ ayetini inkar etmiş olur ki ; bu inkar kişiyi kafir eder.

Tüm bunları söyledikten sonra…

Biz müslümanların parça-parça olduğu,gavurun/küffarın planlarının tek tek gerçekleştiği ve bilerek veya bilmeyerek gavurun oyununa gelen müslümanların gittikçe arttığı şu dönemde,yapmamız gereken şey Allah’ımızın ; ‘Hep birlikte Allah’ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın.’ (Ali İmran Suresi ; 103) buyruğunu dinleyip bu buyruk ile amel etmektir. Daha fazla

Müslümanlar ; Hristiyanlar ve Yahudiler İle Aynı Allah'a mı İnanıyor ? – Mustafa KASADAR

Yorum bırakın

 Hıristiyanlık ortaya çıkıp Roma İmparatorluğu topraklarında yayılmaya başlayınca Roma bunu kendi hegemonyasına karşı bir tehlike gördüğü için çok aşırı bir tepki gösterdi.  İsevilere adeta kan kusturdu. Bu yeni dinin topraklarında yayılmasına asla müsamaha göstermediler.

Bu yeni din büyük bir hızla yayılıp insanlara yeni bir ruh ve aksiyon kazandırırken Roma İmparatorluğu da hızlı bir çöküş yaşıyor, İmparatorluk çatırdıyordu. Fuhuş ve ahlaksızlıkta hiçbir sınır tanımayan Roma ulusunu kurtarmak için çareler aramaya başladılar. Bu esnada İsevilik Roma’nın dikkatini çekmiş ve Roma İmparatorluğu’nu bir arada tutması için manevi bir çimento olarak görülerek İmparator Theodisius I’in fermanıyla 378 (M) de Roma’nın resmi dini olarak kabul edilmiştir. Ancak görünüşte her ne kadar Hıristiyanlık Roma’ya hâkim olmuşsa da aslında Roma Hıristiyanlığa hâkim olmuş, Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın hakkı Tanrı’ya ilkesi din haline getirilerek yeryüzüne hükmetme yetkisi Tanrı’dan alınarak Sezar’a verilmiştir. Böylece Hıristiyanlık sosyal hayattan soyutlanarak kiliselere hapsedilmiştir. Sezar güçlü Roma ordularını komuta eden, halkına dilediği gibi davranan, dilediğini asan, dilediğine lütufta bulunan çok güçlü bir konumda iken Tanrı diye taptıkları ilah kiliseye hapsedilmiş yaşlı bir ihtiyar heykelinden öteye geçmiyordu. Dolayısıyla hayata hükmeden Tanrı değil Sezar’dı.

Günümüze geldiğimizde Hıristiyanlığın başına gelenler bu gün İslam’ın da başına getirilmek istenmektedir. İbrahim’i dinler, üç ilahi din gibi yutturmacalarla yüce İslam dini asıl mecraından saptırılmak istenmektedir. Başka bir tabirle Protestan İslam anlayışı egemen kılınmak istenmektedir.

Daha önce DİNLER BAHÇESİ adı altında İslamiyeti, Hıristiyanlık ve Yahudilikle aynı dereceye indiren ve Yüce İslam dini üzerinde bu saçma sapan batıl dinlere meşruiyet kazandırmak isteyen anlayış sahiplerinin son hezeyanlarından biri de TANRIYA MÜZİK konseri oldu.

Avrupa işlerinden sorunlu devlet bakanının ev sahipliğinde gerçekleştirilen bu konserde ilgili bakan bakın neler söylermiş: “Böyle bir konserin gerçekten mensubu olmaktan büyük onur duyduğum inancımın peygamberinin Kutlu Doğum Haftası’na denk gelmesi de beni ayrıca çok duygulandırıyor. Böyle bir mekânda, böyle bir konserde sizlerle birlikte olmak çok çok anlamlı.”

Bir Müslüman düşünün ki Baba oğul ve Ruhul Küdüs diye adeta üçlü bir kualisyondan oluşan Hıristiyanlığın Tanrı anlayışıyla Yüce İslam dininin İlah anlayışını aynı kefeye koyuyor. Ayrıca da böyle ucube bir faaliyetin Kutlu doğum haftasına denk gelmesinden dolayı da büyük sevinç duyuyor. Doğrusu pes. Söylenecek söz bulamıyorum. Müslümanların taptığı ilah’la Hıristiyan ve Yahudilerin Tanrı diye niteledikleri şeyin aynı olmadığını; Yüce Allah’ın onların isnad ettiği iftira ve yalanlardan beri ve münezzeh olduğunu bildiren yüzlerce ayet varken nasıl olurda Yüce Allah’la Hıristiyan ve Yahudilerin şirk ve küfür dolu ilah anlayışları aynı kefeye konarak “TEK TANRI” diye adlandırılır?! Yüce Allah’a atılmış bundan daha büyük bir yalan ve bir iftira olamaz. Bir de yağız hırsız ev sahibini bastırır misali bu iğrenç organizasyonun Hz.Muhammed (sav) Efendimizin doğum yıl dönümünün kutlandığı haftaya rastlamasını ilgili bakan büyük bir lütuf olarak görmektedir. Bütün bu hezeyanlar olurken maalesef Müslüman kamuoyundan da hemen hemen hiçbir tepki almamaktadırlar. Peki, bunlar niçin oluyor? Hep Avrupa Birliği denen Hıristiyan kulübüne girme aşkına. Nitekim Valiler feryat ediyor. Parlardaki ağaç altları yatak odasına döndü. Fuhuş alabildiğine yayıldı ama yetkimiz yok. Hiç kimseye müdahale edemiyoruz, diyorlar ama kulak veren yok. Öte yandan otobüste sevişenleri uyaran İETT şoförü açığa alınıyor. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.

Resulullah (sav) Efendimiz bu günlerin geleceğini ta 15 asır öncesinden haber vererek şöyle buyuruyor:

“Andolsun ki, sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyacaksınız. Öyle ki, onlar keler deliğine girseler siz de gireceksiniz”

Sahabeler dediler ki:

“Ey Allah’ın Resulü! Yahudi ve Hıristiyanları mı kastediyorsunuz?

Resulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu:

“Ya kim olacaktı?” (Buhari ve Müslim)

Bir rivayette de:

“Onlardan birisi sokakta annesiyle fuhuş işlese siz de bunu yapacaksınız.” Buyrulmaktadır. (Sahih, el-Hakim)

Ajans5 - Mustafa KASADAR

Dikkat ! Misyonerler Faaliyette

Yorum bırakın

Misyoner Faaliyetler – Türkiye Hristiyanlaştırılıyor

Hamd,alemlerin Rabbi olan Allah’a,Salat ve Selam Rasulü’ne olsun.

Fethedildiği 1453 yılıından bu yana Hristiyan kesime göre İstanbul ; yeri ve zamanı geldiğinde geri alınacak olan bir emanet oldu.Onlara göre bu fethin sebebi ; sıradan bir politik olay yada İstanbul’un çok önemli olan stratejik konumu.
Halbuki Eyüp Sultan (Radıyallhu Anh)’dan Fatih Sultan Mehmet Han’a kadar İstanbul’a ordularını yığan tüm müslüman liderlerin tek amacı ; asırlar evvelden İstanbul’un fethini müjdeleyen Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in “Konstantiniye’yi (İstanbul’u) fetheden kumandan ne güzel kumandan.” övgüsüne mazhar olmaktı.

KONUNUN DEVAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

Cübbeli Ahmet Hoca – Diyalogçulara Uyanın Ey Millet !

1 Yorum

Cübbeli Ahmet Hoca – Diyalogçulara Uyanın Ey Millet !

Fethullah Gülen – Kur'ân Ayetleri Çok Sert !

Yorum bırakın

“DİNLER ARASI DİYALOG” Adı altında “Yahudi ve Hristiyanları” Cennete sokan ve onların İslam’a girmeden kurtuluşa ulaşacağını söyleyenlerden biride  FETHULLAH GÜLEN ..Yayınlayacağımız videoda ; Kur’ân ayetleri’nin çok sert olduğunun söylendiğini (ki bunu bir kardinal söylüyor) halbuki o ayetlerin “ESKİ DÖNEMLERDEKİ YAHUDİ VE HRİSTİYANLAR HAKKINDA” olduğunu söyleyerek “DİNDEN TAVİZ” veren Gülen’i izleyeceksiniz.İşte O Video ;

Fethullah Gülen – Kur’ân Ayetleri Çok Sert !

Yorum bırakın

“DİNLER ARASI DİYALOG” Adı altında “Yahudi ve Hristiyanları” Cennete sokan ve onların İslam’a girmeden kurtuluşa ulaşacağını söyleyenlerden biride  FETHULLAH GÜLEN ..Yayınlayacağımız videoda ; Kur’ân ayetleri’nin çok sert olduğunun söylendiğini (ki bunu bir kardinal söylüyor) halbuki o ayetlerin “ESKİ DÖNEMLERDEKİ YAHUDİ VE HRİSTİYANLAR HAKKINDA” olduğunu söyleyerek “DİNDEN TAVİZ” veren Gülen’i izleyeceksiniz.İşte O Video ;

"İbrahimi Dinler" Kavramı İslami Bir İfade Değildir,İbrahim (Aleyhisselam)ın İslam'dan Başka Bir Dini Yok

3 Yorum

BİSMİLLÂHİRRAHMANİRRAHİM
….

Bugün “İbrâhimi Dinler” kavramı adı altında “Dinler Arası Diyalog” Faaliyeti yürütülmekte.Bu yazımızda ; “İbrahimi Dinler” kavramının İslâm ile bağdaşmadığını ve İnkâr’a sürüklediğini delilleriyle okuyacaksınız …
…………..

Allâh’u Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de İbrahim (Aleyhisselam)ın dininin sadece İslâm olduğunu müteaddid defalar açıklamıştır.Nitekim : “İbrahim ne (Yahudilerin dediği gibi) bir Yahudi,ne de (Hristiyanların dediği gibi) bir Hristiyan değildir ! Velâkin o(yanlış inançlardan uzak,Hakk’ın tevhidine inanmış ve itaatine boyun eğmiş) bir hanîf ve bir Müslüman’dı.O,(Sizin gibi,Uzeyr’i ve İsa’yı Allâh’a ortak koşan) müşriklerden de değildi.” (Al-i İmrân Suresi : 67) buyurmuştur.

Yine böylece Mevlâ Tealâ ; “O (Yahudi ve Hristiya)nlar(dan her bir fırka,sadece kendi dinlerini doğru sayarak) : “Yahudiler yahut Hristiyanlar olun ki,hidayete eresiniz !” dediler.
(Habibim!) De ki : “Doğrusu,(biz sizin uydurma dinlerinize uymayız,bilakis bâtılı bırakıp hakka yönelmiş) bir hanîf olan İbrâhim’in milletine (ve dinine uyarız)! O,(hiçbir zaman) müşriklerden olmamıştır!” (Bakara Suresi : 135) buyurmuş,bu âyet-i kerîmenin öncesinde de : “Ey Rabbimiz ! O (zürriyetimizden Mekke’de kala)nlar içerisinde ; Senin âyetlerini üzerlerine sürekli okuyacak,onlara o Kitab’ı ve hikmeti (Kur’ân’ı Kerîm’i ve Sünnet’i) öğretecek ve (böylece) kendilerini (şirk ve isyan gibi pisliklerden) tertemiz edecek bir Rasûlü kendi aralarından gönder.! Şüphesiz (mağlup edilemeyecek bir güce sahip olan) Azîz de (yaptığı işi son derece yerinde ve sağlam yapan) Hakîm de Sensin Ancak sen ! Kendisi (ve yaratıcısı olan Allâh’a kulluk yapması gerektiğini) bilmez olmuş kimseden başka,İbrâhîm’in (dininden ve) milletinden kim yüz çevirebilir ? Andolsun ki ; elbette Biz onu dünyâda kesinlikle (dostluk makamına) seçmişizdir.Şüphesiz ki o,âhiret de elbette (yüksek makam sahibi olan) salih (nebî)lerdendir.

Hani Rabbi ona : ‘(Evvelce bulunduğun İslâm üzere sabit ol ve bütün emirlerine tam mânâsıyla) teslim ol !’ buyurmuştu da,o : ‘Ben âlemlerin Rabbine teslim oldum !’ demişti.” (Bakara Suresi : 129-131) âyet-i kerimeleriyle İbrâhim (Aleyhisselâm)ın milletini açıklamış,akabinde de İbrâhîm oğlu Ya’kub (Aleyhisselam)ın,oğulllarına İslâm’ı vasiyet ettiğini bildirmek üzere ; “İbrâhim’de oğullarına o (İslâm yolu)nu vasiyet etmişti,(torunu) Ya’kub da !
(Her ikisi de) ‘Ey oğullarım ! Şüphesiz Allâh sizin için bu (İslâm) dîni(ni) seçmiştir.O halde siz ancak Müslümanlar olarak ölün !’ (Demişlerdi)” (Bakara Suresi : 132) buyurmuştur.

Daha fazla

“İbrahimi Dinler” Kavramı İslami Bir İfade Değildir,İbrahim (Aleyhisselam)ın İslam’dan Başka Bir Dini Yok

3 Yorum

BİSMİLLÂHİRRAHMANİRRAHİM
….

Bugün “İbrâhimi Dinler” kavramı adı altında “Dinler Arası Diyalog” Faaliyeti yürütülmekte.Bu yazımızda ; “İbrahimi Dinler” kavramının İslâm ile bağdaşmadığını ve İnkâr’a sürüklediğini delilleriyle okuyacaksınız …
…………..

Allâh’u Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de İbrahim (Aleyhisselam)ın dininin sadece İslâm olduğunu müteaddid defalar açıklamıştır.Nitekim : “İbrahim ne (Yahudilerin dediği gibi) bir Yahudi,ne de (Hristiyanların dediği gibi) bir Hristiyan değildir ! Velâkin o(yanlış inançlardan uzak,Hakk’ın tevhidine inanmış ve itaatine boyun eğmiş) bir hanîf ve bir Müslüman’dı.O,(Sizin gibi,Uzeyr’i ve İsa’yı Allâh’a ortak koşan) müşriklerden de değildi.” (Al-i İmrân Suresi : 67) buyurmuştur.

Yine böylece Mevlâ Tealâ ; “O (Yahudi ve Hristiya)nlar(dan her bir fırka,sadece kendi dinlerini doğru sayarak) : “Yahudiler yahut Hristiyanlar olun ki,hidayete eresiniz !” dediler.
(Habibim!) De ki : “Doğrusu,(biz sizin uydurma dinlerinize uymayız,bilakis bâtılı bırakıp hakka yönelmiş) bir hanîf olan İbrâhim’in milletine (ve dinine uyarız)! O,(hiçbir zaman) müşriklerden olmamıştır!” (Bakara Suresi : 135) buyurmuş,bu âyet-i kerîmenin öncesinde de : “Ey Rabbimiz ! O (zürriyetimizden Mekke’de kala)nlar içerisinde ; Senin âyetlerini üzerlerine sürekli okuyacak,onlara o Kitab’ı ve hikmeti (Kur’ân’ı Kerîm’i ve Sünnet’i) öğretecek ve (böylece) kendilerini (şirk ve isyan gibi pisliklerden) tertemiz edecek bir Rasûlü kendi aralarından gönder.! Şüphesiz (mağlup edilemeyecek bir güce sahip olan) Azîz de (yaptığı işi son derece yerinde ve sağlam yapan) Hakîm de Sensin Ancak sen ! Kendisi (ve yaratıcısı olan Allâh’a kulluk yapması gerektiğini) bilmez olmuş kimseden başka,İbrâhîm’in (dininden ve) milletinden kim yüz çevirebilir ? Andolsun ki ; elbette Biz onu dünyâda kesinlikle (dostluk makamına) seçmişizdir.Şüphesiz ki o,âhiret de elbette (yüksek makam sahibi olan) salih (nebî)lerdendir.

Hani Rabbi ona : ‘(Evvelce bulunduğun İslâm üzere sabit ol ve bütün emirlerine tam mânâsıyla) teslim ol !’ buyurmuştu da,o : ‘Ben âlemlerin Rabbine teslim oldum !’ demişti.” (Bakara Suresi : 129-131) âyet-i kerimeleriyle İbrâhim (Aleyhisselâm)ın milletini açıklamış,akabinde de İbrâhîm oğlu Ya’kub (Aleyhisselam)ın,oğulllarına İslâm’ı vasiyet ettiğini bildirmek üzere ; “İbrâhim’de oğullarına o (İslâm yolu)nu vasiyet etmişti,(torunu) Ya’kub da !
(Her ikisi de) ‘Ey oğullarım ! Şüphesiz Allâh sizin için bu (İslâm) dîni(ni) seçmiştir.O halde siz ancak Müslümanlar olarak ölün !’ (Demişlerdi)” (Bakara Suresi : 132) buyurmuştur.

Daha fazla

Peygambere İnanmak Cennete Girmeye Yetmez – Ona ve Kur’an’a İttiba Şarttır

1 Yorum

BİSMİLLÂHİRRAHNANİRRAHİM

Sonsuz hamd-u senalar Alemlerin Rabbi Olan Allah’a olsun.Sonsuz salât’lar da Alemlere Rahmet Olarak yaratılan Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) e olsun.

“Yahudiler ve Hristiyanlar ; Peygamberimize (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) inanırlar ise Cennete Girebilirler.(Kendi dinlerinde kalsalar bile)” sözünü söyleyen ve savunan zihniyete Allah’ın hidayet vermesini diliyoruz.Bu yazıda “Peygambere İnanmanın”,Yahudi ve Hristiyanları cennete sokmaya yetmediğini okuyacaksınız..
………………………………

Yahudi ve Hristiyanların cennete gireceklerini savunanlar büyük tenkitlere maruz kalınca,çağdaş diye tanımladıkları tefsirlerinde bir yorum değişikliği yaparak : “Biz : ‘Bütün peygamberlere inanmak şart değildir’ demek istemedik,inanmak şartsa da uymak şart değildir.Dolayısıyla Muhammed (Aleyhisselam)ın peygamber olduğuna inanmayan bir Yahudi ve Hristiyan cennete giremeyecekse de,onun hak peygamber olduğuna inanmakla beraber ona uymayıp kendi dîninde kalanlar cennete girebilirler.” demişler ve böylece bir bataklıktan kurtulalım derken daha büyük uçuruma düşmüşlerdir.Çünkü Mevlâ Te’alâ : “Rahmetim (dünyâda mümin-kafir dahil) her şeyi kaplamıştır.Yakında (âhirette) Ben onu özellikle o kimseler için yaz(ıp ayır)acağım ki onlar (kâfirlik ve günahlardan) hakkıyla sakınmaktadırlar,zekâtı vermektedirler ve yine o kimseler ki kendileri (indirdiğimiz kitaplardaki tüm) âyetlerimize inanmaktadırlar ! O kimseler ki,yanlarındaki Terât ve İncîl’de kendisin(n açıktarifini) yazılı olarak buldukları o Rasûl’e,o (okuma yazma bilmeyen,ancak İlâhî talimle eğitilmiş olan Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) namımdaki Ümmî Nebî’ye hakkıyla uymaktadırlar.” [Araf Suresi : 56-57] buyurmaktadır.

Daha fazla

Peygambere İnanmak Cennete Girmeye Yetmez – Ona ve Kur'an'a İttiba Şarttır

1 Yorum

BİSMİLLÂHİRRAHNANİRRAHİM

Sonsuz hamd-u senalar Alemlerin Rabbi Olan Allah’a olsun.Sonsuz salât’lar da Alemlere Rahmet Olarak yaratılan Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) e olsun.

“Yahudiler ve Hristiyanlar ; Peygamberimize (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) inanırlar ise Cennete Girebilirler.(Kendi dinlerinde kalsalar bile)” sözünü söyleyen ve savunan zihniyete Allah’ın hidayet vermesini diliyoruz.Bu yazıda “Peygambere İnanmanın”,Yahudi ve Hristiyanları cennete sokmaya yetmediğini okuyacaksınız..
………………………………

Yahudi ve Hristiyanların cennete gireceklerini savunanlar büyük tenkitlere maruz kalınca,çağdaş diye tanımladıkları tefsirlerinde bir yorum değişikliği yaparak : “Biz : ‘Bütün peygamberlere inanmak şart değildir’ demek istemedik,inanmak şartsa da uymak şart değildir.Dolayısıyla Muhammed (Aleyhisselam)ın peygamber olduğuna inanmayan bir Yahudi ve Hristiyan cennete giremeyecekse de,onun hak peygamber olduğuna inanmakla beraber ona uymayıp kendi dîninde kalanlar cennete girebilirler.” demişler ve böylece bir bataklıktan kurtulalım derken daha büyük uçuruma düşmüşlerdir.Çünkü Mevlâ Te’alâ : “Rahmetim (dünyâda mümin-kafir dahil) her şeyi kaplamıştır.Yakında (âhirette) Ben onu özellikle o kimseler için yaz(ıp ayır)acağım ki onlar (kâfirlik ve günahlardan) hakkıyla sakınmaktadırlar,zekâtı vermektedirler ve yine o kimseler ki kendileri (indirdiğimiz kitaplardaki tüm) âyetlerimize inanmaktadırlar ! O kimseler ki,yanlarındaki Terât ve İncîl’de kendisin(n açıktarifini) yazılı olarak buldukları o Rasûl’e,o (okuma yazma bilmeyen,ancak İlâhî talimle eğitilmiş olan Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) namımdaki Ümmî Nebî’ye hakkıyla uymaktadırlar.” [Araf Suresi : 56-57] buyurmaktadır.

Daha fazla

Older Entries