Günümüzde çok sık kullanılan ve islam dünyasını yakından ilgilendiren bir ‘tehlike’olan ‘dinler arası diyalog’ yanlısı ilahiyatçılar,yazarlar tarafından gerek makalelerde gerekse kitaplarda dile getirilen bir söylem ; “Ehl-i kitap ; Allah’a ve ahiret gününe inandıktan sonra,Rasulüllah’a (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) yalancı demese bu onların cennete girebilmeleri için yeterlidir.Rasulüllah’a itaat etmeleri (ona uymaları) şart değildir.”

Bu konuyu aydınlatacak bir hadis-i şerif ile doğruyu ortaya koyacağız.
Şunu belirtmek gerekir ki ; İslam’da ameli (ibadet ve yaşayış biçimi) konularda 4 hak mezhep vardır.Bu mezhepler Hanefi,Şafii,Hanbeli ve Maliki mezhepleridir.
Müctehid imamların,Kur’an ve hadislerden çıkardığı hükümler ile meydana gelen bu dört mezhep,ameleri konularda farklılıklar içermektedir.Allah’u Teala ; ictihatlarında isabet edene 2 sevap verirken,isabet edemeyenlere 1 sevep verir ve onunda ameli geçerli sayılır.Çünkü kaynak ; kur’an ve hadistir.

Ameli meseleler ; bedeni ve sûreti olduğu için,farklılıklar herhangi bir itaatsizliği ve isyanı gerektirmez.Hatta Hz.Adem (Aleyhisselam)dan Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’e kadar gelen tüm peygamberlerin ümmetlerine Allah’u Teala ameli konularda farklı sorumluluklar yüklemiştir.Mesela öyle ümmetler vardı ki ; elbisesine necaset (pislik) sıçradığında,elbiseyi yıkayıp temizlemek,o elbisenin ibadetlerde kullanılabilmesi için yeterli değildi.Ya elbiseyi artık çöpe atıp farklı elbise giyecekti,ya da pisliğin sıçradığı kısmı yırtıp temiz bir kumaştan yama yapacaktı.Fakat bizde temizlemek yeterlidir.

DEVAMINI OKU