Cübbeli Ahmet Hoca – TNT TV Hayatın Şifreleri Programı 25 ağustos 2011

2 Yorum

Cübbeli Ahmet Hoca – TNT TV Hayatın Şifreleri Programı 25 ağustos 2011

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 22.gün (22 Ağustos)

Yorum bırakın

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 22.gün (22 Ağustos)

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 21.Gün (21 Ağustos)

Yorum bırakın

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 21.Gün (21 Ağustos)

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar PRogramı 20.Gün (20 Ağustos)

Yorum bırakın

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar PRogramı 20.Gün (20 Ağustos)

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar PRogramı 19.Gün (19 Ağustos)

Yorum bırakın

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar PRogramı 19.Gün (19 Ağustos)

İBRAHİMİ ‘DİNLER’ KAVRAMI İSLAMİ BİR İFADE DEĞİLDİR … (İLMİ REDDİYE-TIKLAYINIZ)

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 18.Gün (18 Ağustos)

Yorum bırakın

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 18.Gün (18 Ağustos)

DİNLER ARASI DİYALOĞUN ASIL AMACI NEDİR ? DİYALOG VE FETHULLAH GÜLEN … (TIKLAYINIZ)

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 17.Gün (17 ağustos)

Yorum bırakın

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 17.Gün (17 ağustos)

DİNLER ARASI DİYALOĞUN ASIL AMACI NEDİR ? DİYALOG VE FETHULLAH GÜLEN .. (TIKLAYINIZ)

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 16.gün (16 Ağustos)

Yorum bırakın

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 16.gün (16 Ağustos)

 

DİNLER ARASI DİYALOĞUN AMACI NEDİR ? DİYALOG VE FETHULLAH GÜLEN (TIKLAYINIZ)

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 15.Gün (15 Ağustos)

Yorum bırakın

Cübbeli Ahmet Hoca – Flaş TV 2011 Ramazan İftar Programı 15.Gün (15 Ağustos)


DİNLER ARASI DİYALOĞUN AMACI NEDİR ? DİYALOG VE FETHULLAH GÜLEN … (TIKLAYINIZ)

Zaman Gazetesi'nde Diyalog Adı Altında Sinsi Mesajlar

2 Yorum

Geçen gün zaman gazetesin’nde yer alan ve Fethullah Gülen’in Onursal Başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar vakfının düzenlediği iftar yemeği ile alakalı sinsi bir oyun olduğunu belirtmiştik.O yazımızı okumak için BURAYA TIKLAYINIZ.

Şimdi bir başka yazıyla sizleri bilgilendireceğiz.Zaman gazetesi’nin bugünkü sayısında (14 Ağustos 2011,Pazar) Ahmet Kurucan isimli yazar,Dinler Arası Diyalog İle Alakalı bir çok fikirler ortaya atıldığını ve çok eleştiriler geldiğini belirterek,konuyu açıklığa kavuşturmak istemiş fakat berbat etmiştir.Yazının içinde sinsi mesajlar yer almaktadır.Şimdi onları inceleyeceğiz..Yazıyı incelemeye başlayalım ; (Kırmızı yazılar,yazara ait)

Dinler arası diyalog kapsamında kamuoyunda ortaya atılan düşünceler veya üretilen şüphe ve tereddütlere şu ana kadar o kadar çok cevaplar verildi ki; aynı meselenin bir de gazetede karşınıza çıkmasını hoş karşılamıyor olabilirsiniz.

Bu satırların yazarının dahi müstakil soru-cevap tarzında sözü edilen şüphelere cevaplar veren bir kitabının olduğu düşünülecek olursa, ne demek istediğimiz daha net anlaşılır. Ama söz konusu şüphelerin üretildiği zemin gazete olunca, aynı zeminde bir şeyler deme zarureti kendiliğinden hasıl oluyor. Dolayısıyla aşağıda okuyacağınız yazıda konu ile alakalı cevapların çok kısa ve net bir şekilde dile getirilmiş halini okuyacaksınız.

“Dinler arası diyalog” kavramı galat-ı meşhurdur. Bununla kasdedilen, din müntesipleri arası diyalogdur. Dinlerin müşahhas varlıkları olmadığına göre başka türlüsü mümkün olmaz ki! Dolayısıyla İslam, Hıristiyanlık, Yahudilik, Budizm, Şintoizm, Hinduizm vs. dinlerine mensup insanların beşeri düzlemde karşılıklı münasebetleridir söz konusu olan. “Galat-ı meşhur lügat-ı fasihten evla” olduğu için, din müntesiplerinin diyaloğu kamuoyuna dinler arası diyalog diye yansıyor.

Yazarın bu paragraflarda kastettiği,diyalog,dinlerin görevlileri arasında,yani Hoca-Papaz-Haham arasında olan bir diyalogdan bahsedildiğini söylüyor.

Ayrıca dinler arası diyalogda Müslümanların muhatap oldukları sadece Hıristiyan ve Yahudiler değildir. Yaşanılan ülkeye, sair dinlere mensup insanların varlıklarına, mabed veya dernek tarzındaki müesseseleşmelerine bağlı olarak Hıristiyanlık ve Yahudilik dini haricindeki sair din mensupları ile de münasebet içinde bulunulmaktadır. Kaba bir tasnifle 7 milyara yaklaşan dünyamızın belki yarısı Uzakdoğu dinleri dediğimiz dinlere mensup kişilerdir. Hindistan, Çin, Japonya’da hâkim olan, İbrahimi dinler değildir. Siz din müntesipleri arası diyaloğu sadece İbrahimi din mensuplarına has kıldığınız zaman, dünyanın yarısını devre dışı bırakıyorsunuz demektir. Dünyanın yarısını devre dışı bırakan bir yaklaşımın doğruluğunun veya yanlışlığının takdiri sizlere ait.

Evet,insanları dinlerinden dolayı dışlamak tabi ki doğru değil,fakat onlarla ilişkide ölçü,İslam Şeriat’ının dışına çıkıyorsa,bu doğru değildir.Yazarın zehirli sözlerini aşağıda göreceksiniz.

“İbrahimi dinlerin hepsi haktır ve cennete gideceklerdir. Öyleyse bu üç dini bir potada eritip bir din inşa edilmelidir. Dinler arası diyalog projesi de bundan ibarettir.”

İbrahimi dinlerin orijinal halleri ile hak olduğu şüphe götürmez. Ama Hıristiyanlık ve Yahudilik daha sonra tahrif ve tebdile maruz kaldığı için bu iki dine hak din demek İslam inancına göre imkânsızdır. Fakat bu inanç o dinin müntesipleri ile birlikte yaşamayı engelleyen bir faktör değildir ve olamaz. Medine Vesikası’ndan Osmanlı ve günümüze kadar olan süreçte gelenek içinde kendine yer bulan ‘ötekini olduğu gibi kabul’ anlayış ve uygulamamız bunun delilidir.

Evet,her müslümanında kavrayacağı gibi,ilk indiği zamanki şekliyle Tevrat ve İncil Hak idi.Fakat şimdi tahrife uğradığından hak değildir.Şimdi can alıcı sözlere geliyoruz.

(yahudi ve hristiyanların)”Cennete gitmeleri.” 15 asırlık İslam tarihinde tefsir, fıkıh, hadis, kelam ilmiyle derinlemesine meşgul olan âlimler ciltlerle müzakereler yapmışlar bu mevzu üzerinde. Dolayısıyla teolojik denebilecek bu meseleyi müzakere zemini gazete köşesi olamaz. Yalnız şu kadarını ifade edelim ki, cennete ve cehenneme insan gönderme Efendimiz (sas) dâhil hiç kimsenin tekelinde değildir. Nihai kararı, ahirette bizzat kulun da, cennetin de, cehennemin de sahibi olan Allah verecektir.

Yahudi ve Hristiyanların ve diğer sapık din mensuplarının Cennete gitmelerini,15 asırlık islam tarihinde ; tefsir,fıkıh,hadis ve kelam gibi konularda ilerlemiş alim-ulema tartışıyor mu ? Tartışmıyor.Tartışanlar sadece sapıklardır. İşte zehir sözler bunlardır.Allah’ın kelam’ı Kur’an’da bunca ayet-Rasulüllah’ın bunca hadis-i şeriflerinde bu konuda kesin ve net bir sonuç vardır ; O da şudur ki ; “Müslüman olmayan cennete giremez.” Ancak ; Tevrat indiği zaman,ilk orjinal haliyle Hz.Musa’ya indiği zaman,Hz.Musa’ya ve inen Tevrat’a inanan ve kabul eden ; İncil’in orjinal haline ve Hz.İsa zamanında Hz.İsa’ya ve getirdiği kitaba inananlar ve kabul edenler  cennete girebileceklerdir.(ki Tevrat ve İncil’de ve Diğer tüm ilahi kitaplarda,Hz.Muhammed’in geleceğini müjdeliyordu Allah.Yani O zaman ki bozulmamış Tevrat’a ve İncil’e inanan,aslında Hz.Muhammed(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in gelceğine ve getirdiği dine inanmış oluyordu).Fakat İslam geldikten sonra,Kur’an’a tabi olmayan Asla cennete giremeyecektir.Kur’an’dan tek bir ayet’in inkârı bile insanı kafir ederken,Yahudi ve Hristiyanlar nasıl cennete girebilir ? Söz konusu yazıda yazar,cennetin kimsenin tekelinde olmadığını,Allah’ın dilediğini cennete sokacağını belirtmiştir.Evet,cennete kimsenin tekelinde değil.AmaAllah ; Kelam’ı olan Kur’an’da açıkça belirtiyor ki Müslüman olmayanlar (yani yahudiler,hristiyanlar ve budizm,şamanizm gibi sapık inançlara mensup kimseler) cennete giremez.Onların yeri ebedi cehennemliktir.Bu konulrla ilgili ayetleri ve reddiyeleri sitemizde bulabilirsiniz.İşte yazarın yazıda verdiği sinsi mesaj ; “Yahudi ve Hristiyanlar cennete girebilir mi?” sorusu üzerine ; “İslâm uleması bu konuyu asırlardır tartışmaktadır.Cennet kimsenin tekelinde değil,Allah bilir” diyerek,sanki Yahudi ve Hristiyanların cennete girmelerine ihtimal varmış gibi mesaj vermektedir.Artık UYANMA vakti.Bu yazıları herkese yayalım.Gerçeği ilmi şekilde anlatalım.

|| İslamiKoru ||

Older Entries