“Bana dünyanın en tatlı şeyini göster” demiş. Karşısındaki ağzındaki dili çıkarmış ve göstermiş.
“Peki, bana dünyanın en acı şeyini” göster demiş, adam yine dilini göstermiş.
Tatlı dil, güler yüz ve bal gibi sözlerle kendimizi ve kültürümüzü insanlık âleminin gönüllerinde kurulan açık pazara sunarken, biz de göz ve kulaklarımızı iyi niyetlerle ve hüsnü zanla başkalarının gönül ülkesinde besleyip büyüttüğü ve pazara sürdüğü kültürüne kulak verip bakacağız. Rabbimiz: “Müslümanlar, her sözü duyar en güzeline uyar” buyurmuş. (Zümer süresi, ayet: 18)
Yâr veya ağyar ile konuşmanın adıdır diyalog.
Kendini anlatma ve karşısındakini anlama sanatının adıdır diyalog.
Kendi bencillik duvarını şeffaflaştırıp duvarın arkasındakileri görüp kendisini de onlara gösterme sanatıdır diyalog.
Kur’an’ın doğrularını duyururken, dil döküp nefes tüketirken, dobra dobra açıkça konuşmaya dikkat edeceğiz.
Kanlı kinli düşmanımız bile olsa bizi doğru anlamasına dikkat edeceğiz. Daha fazla