İmamlar İle Rahipler'in 'DOSTLUK ve BARIŞ MAÇI'

Yorum bırakın

بسم الله الرحمن الرحيم

Bismillâhirrahmanirrahim

Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez. (Mâide Sûresi, 5:51)

Ayet açık ve net.Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyi,Yüce mevlamız ‘HARAM’ kıldı bizlere.Fakat gelin görün ki,bırakın cahil bir müslümanı,kendilerine imam denilen kendini bilmez ‘gavur hayranlığı ruhuna işlemiş kişiler’ Allah’a “İsa Allah’ın oğludur’ diyerek iftira eden cehennem kütüğü ‘rahipler’ ile ‘DOSTLUK VE BARIŞ’ maçı yapabiliyor.

Filistin’de,Çeçenistan’da,Irak’ta,Pakistan’da,Afganistan’da ve daha bir çok müslüman ülkelerinde katliam yapan gavurları,daha dün ‘sırpların süngüleri kendilerine dayanan’ Bosna-Hersek’li imamlar sot bildi ve barıştılar da maç yaptılar. Daha fazla

ABD'den İslam Karşıtlığına DESTEK

Yorum bırakın

Kafirleri hoş gören ve ‘kafir’ dahi demeyen diyalog zihniyetli müslümanların dikkatine …

Peygamberimiz Hazreti Muhammed’e hakaret karikatürleriyle başlayan İslam karşıtı süreç, Müslümanlara karşı ırkçı afişlerle devam ediyor. ABD’de Siyonist gruplar tarafından hazırlanan İsrail’in desteklenip Müslümanların hedef gösterildiği reklamların ülke genelinde yayınlanmasına başlandı.

Her fırsatta Müslümanların değerlerine saygılı oldukları yalanını dillendiren ABD’nin maskesi düştü. ABD’nin New York kentinde, İsrail yanlısı bir grubun hazırladığı,  ‘İsrail’i Destekle / Cihadı Yen’ yazılı ücretli reklamlar tüm tepkilere rağmen ABD otobüslerinde yayınlanmaya başladı. ‘Vahşiler ile cihad yanlılarını bir tutan’ küstah reklamların yayımlanması Manhattan’daki ABD Bölge Yargıcı Paul Engelmayer’in izin vermesiyle başladı. Amerikan Özgürlüğü Savunma Girişimi isimli bir Yahudi grup tarafından hazırlanan ve Müslümanları “barbar” olarak niteleyen İsrail yanlısı ilanlar New York metro istasyonlarına asıldı.

Peygamber Efendimize hakaret filminin oluşturduğu öfke dalgası devam ederken İslam karşıtı ilanlara izin çıkması New York’taki Müslümanlar tarafından tepkiyle karşılandı. İlanlarda “Medeni bir insanla bir barbar arasındaki bir savaşta, medeni insanı destekle. İsrail’i Destekle, Cihadı Yen” deniliyor. İlanların asılması metro yetkilileri tarafından reddedilmiş, ancak mahkeme Yahudi grup lehine karar alarak İslam karşıtlığına yeşil ışık yaktı. Aynı grup daha önce de metro istasyonlarına ve otobüslere İslam’ı ve Müslümanları hedef alan ilanlar astırmıştı. Grubun, 25 bin dolarlık bir ücret karşılığında New York’taki 318 şehir içi otobüste 4 hafta boyunca yayınlatacağı reklamda, ‘Uygar insan ve vahşi arasındaki savaşta, uygar insanı destekle. İsrail’i Destekle/ Cihadı Yen’ ifadeleri yer alıyor. Daha fazla

Michael Jackson Anıtı ve Diyalog

Yorum bırakın

Dinler Arası Diyalog’ adı altında Türkiye müslümanlarının dinini,ahlakını ve düzenini yozlaştırma faaliyetleri hızla devam ediyor.

Mardin’in Midyat ilçesinde ‘dinler arası diyalog derneği’ tarafından Michael Jackson adlı sanatçının anıtı dikilecek.Tasarı yapılmış bulunmaktadır.

3 metre yüksekliğinde ve 1 metre genişliğinde yapılacak olan anıtın açılışına Jackson ailesini’de davet edilecek.
İşin enterasan yanı ise ; yapılacak anıtın figürlerinde Hristiyanlık,Yahudilik ve İslam dininin simgeleri,objeleri bulunacak.Yani yine kardeşlik,birlik ve beraberlik ve barış mesajları verilmekte !
Ayrıca açılış ‘sevgililer günü’ diye adlandırılan islam’a tamamen zıt bir düşünce,akım olan 14 şubat günün’de yapılacak.

DEVAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

'Kutlu Doğum Haftası' Bir Ilımlı İslam Projesi mi ?

2 Yorum

 ‘KUTLU DOĞUM HAFTASI ‘ Bir Ilımlı İslam Projesi mi ?

Ilımlı İslam ; Dış güçlerin müslümanlar üzerinde ki bir projesidir.Ve daha çok Türkiye müslümanlarını ilgilendirmektedir.Çünkü
Türkiye ; cihan devleti olan ve müslümanlığı dünyanın dört bir yanına yaymış olan OSMANLI‘nın (manevi olarak olmasa da maddi manada)
devamıdır.
Diğer müslüman ülkelerin halkı ; Türkiye’yi bir model,bir kurtarıcı ve İslam’ın tekrar öncüsü olacak bir devlet olarak görmektedir.İşte bu sebepten
ötürü,müslümanlar üzerinde uygulanmak istenen bu proje ; başta Türkiye’yi ilgilendirir.

Ilımlı İslam’ın amacı ; müslümanlardan cihat ruhunu kaldırmak ; yani gerektiğinde kafir ile harp etme şuurunu yok
etmektir.

Ilımlı İslam’ın amacı ; daha barışçıl ve kardeşçil bir dünya düzenini müslümanlara aşılamaktır.Evet ; barış,huzur ve kardeşlik güzeldir.Fakat
unutmayın ki müslümanlar birbirleriyle kardeştir.Müslüman ; kafir ile kardeş olamaz.Müslüman kafir ile,yani ; yahudi ile,hristiyan ile,budist
ile,ateşperest ve putperest ile kardeş olamaz.Onlarlar barış içinde de yaşayamaz.Müslümanların ; müslüman olanlarla bir arada yaşamaları
ancak ve ancak ; Osmanlı devletinde ki sistem ile olabilir.Yani ; fethedilen yerde ki halk islama davet edilir.Karşısında üç seçenek vardır.
1 – Müslüman Olacak.       2 – Müslüman olmak istemezse cizye (vergi) verecek.        3 – Hem müslüman olmayıp hemde cizye vermezse öldürülecek.

Durum böyle iken nasıl bir kardeşlik düşünülebilir ? Evet ; Müslüman olmak zorunlu değil fakat müslüman olmayan ya vergi verir,yada öldürülür.
Öldürülme ihtimali olan bir kişi ile müslüman bir kimse nasıl kardeş olabilir ?

Ilımlı İslam’ın bir diğer ve en önemli amacı ; daha yumuşak,gerektiğinde gavur ile savaşmayan,hep sevgi ve hoşgörüden
 bahseden ; merhamet ve rahmet abidesi bir müslüman portresi oluşturarak ; tüm müslümanları uyutmak,aldatmak ve bu portreye sokup
 dost-düşman tanımayan,kafir-müslüman ayırt edemeyen,hiçbir şeye ses çıkarmayan her şeye iyi niyetle bakıp ‘tamam efendim’ diyen saf bir topluluk oluşturmak ve sonunca istediğini yaptırmaktır.

İşte ; tüm bu okuduklarınızdan sonra dikkatinizi ‘Kutlu Doğum Haftasına’ çekiyoruz.
Kutlu doğum haftası’dan sebep ; yurdun ve dünya’nın dört bir yanında programlar,sempozyumlar ve geceler düzenlenmektedir.
Çeşitli hadis-i şerifler ve hikayeler anlatılmaktadır.Peygamber efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)den bahsedilmektedir.

Fakat DİKKAT EDİN. 

O programlarda peygamberimiz anlatıldığı halde ; bedir savaşı,uhud savaşı,hendek savaşı,mekkenin fethi ve bunun gibi harpleri ya hiç duymazsınız,ya da sadece adını duyarsınız içeriğini duyamazsınız.
23 senelik Peygamberlik sürecinde neredeyse her sene bir harp yapmasına rağmen ; peygamberin anlatıldığı yerde onun CİHAT ruhu’ndan bahsedilmemektedir.

Düzenlenen program ve gecelerde sevgi,merhamet,barış,kardeşlik naraları atılır durur.Evet ; peygamber efendimiz (sallalahü aleyhi ve sellem) insanların en merhametlisi idi.Fakat herşeyi doğru ve yerinde yapardı.Yeri geldiğinde sinirlenir,kızar ve bağırırdı.Yaptığı her şey Allah’ın rızasına uygundu ve Allah için kızdığı,sinirlendiği zamanlarda olurdu.Fakat bunlardan hiç bahsedilmez.

Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) sadece tek bir müslümanı öldürdükleri için ; bir çok kavime ordular gönderip o tek müslümanın intikamını almıştır.Müslümana karşı merhamet ve rahmet abidesi olan Resulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ; kafire karşı son derece şiddetli idi.Kelle almasınıda bilirdi.

Kitaplarda geçtiğine göre ; Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kızdığı zaman alnındaki damar ortaya çıkar ve boğazlarındaki damarlar belli olurdu.

Yine dönelim o programlar.Kutlu doğum adı altında düzenlenen programlarda ; Rasulüllah’ın kadınlara olan şefkatinden ve yardımlarından bahsederler.Bahsetmesinler mi ? Evet,bahsedilsin tabi.Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hanımlarına ev işlerinde zorlandıkları zaman yardım etmiştir.Fakat hep bundan bahsedildiği vakit ortaya şu portre çıkar ; “Peygamber ; hanımlarının yanında hiç ayrılmadı.Hep ev işlerinde hizmet etti.Kadınların bir dediklerini iki etmedi.”…..Halbuki Rasulüllah harpten harbe gitti.Yeri geldiğinde hanımlarına da kızmış ve sinirlenmiştir.Hatta bir seferinde dünyalık fazla şey isteyen hanımlarına karşı kızan  ve hanımları ile arası dargın olan Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e Allah-u Teala şöyle buyurmuştur ; “Ey Peygamber; eşlerine de: Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız, gelin size bağışta bulunayım ve güzellikle salıvereyim. Yok eğer Allah’ı , Rasulünü ve Ahiret yurdunu istiyorsanız, muhakkak ki Allah içinizden iyi davranan hanımlara büyük mükafat hazırlamıştır.” (Ahzab suresi : 28-29)

LAİK BİR ÜLKEDE AYLARCA KUTLU DOĞUM

Bu ülkede ; dini konular biraz fazla konuşulduğunda laiklikten bahsedilirken ; siyaset ve siyaset adamlarında dini en ufak bir motif görüldüğünde laiklik kavramı öne çıkartılırken ; hiç gördünüz mü kutlu doğum haftası ile ilgili bir problem yaşandığını ? Üstelik sadece halk değil,sağ ve SOL KESİMDEN DAHİ bu programlara iştirak edenler var.Laik kesim sesini mi kesi yoksa onların seslerini mi biri kesti ?

Ayrıca bu sürecin adının ‘Kutlu Doğum Haftası’ iken ; yaklaşık 1,1-5 ay kutlandığınıda unutmayın.

YAPBOZ TAMAMLANIYOR

Biz tabi ki isteriz Allah Rasulü’nün anlatılmasını.Bir hafta,bir ay değil bir yıl boyunca anılmasını.Fakat bu anma ; belli hadis-i şerifleri seçip,diğerlerini bir kenara bırakarak ve saf,hiç bir şeyden anlamayan bir müslüman portresi  çizecek bir anma haftası,ayı olursa bunu asla istemeyiz.Çünkü bu islam’a faydadan çok zarar verir.

Yukarıda anlattığımız ve bizim anlatmayıp sizin anladığınız yapboz parçalarının hepsi bir araya gelince ortaya bir şüphe çıkıyor ; KUTLU DOĞUM HAFTASI,ILIMLI İSLAM PROJESİ Mİ ?

Bu soruyu varın siz düşünün.Biz den bir dürtü geldi,düşünmesi de sizden.Fakat şunu unutmayın ; Kutlu doğum Haftası adı altında düzenlenen ve yukarıda anlattığımız şekilde tasarlanan program ve etlinlikler bizzat ‘Ilımlı İslamcılar’ tarafından düzenlenmese bile onların ekmeğine yağ sürmektedir.

www.islamikoru.com

 

Amerika'da Diyalog Skandalalı – DİYALOG MİSYONER FAALİYETTİR

Yorum bırakın

Amerika’da Diyalog Skandalalı – DİYALOG MİSYONER FAALİYETTİR !!!

Ali Eren Hocaefendi bir yazısında: “Diyalogcuların tebliğ yapmadığını bu toplantıları iyi takip eden biri olarak biliyorum.” demişti
Dinler arası diyaloğa tepki veren değişik çevreler de bunun:“Hıristiyanlık ve yahudiliğin geçerliliğini koruyan hak bir din gibi göstermek” olduğunu beyan etmişlerdi.
Amerika’da diyalogcu faaliyetleri takibe alan bir kardeşimiz çok ilginç sonuçlar elde etti ve resimler ile birlikte bu izlenimlerini bizimle paylaştı.
Şunu vurgulayalım ki, bütün toplantılarını “İBRAHİMİ DİNLER, İBRAHİMİN SOFRASI” gibi başlıklar altında yapıyorlar. En başından bu dinleri “İbrahimi” kabul edip, hanif olarak görüyorlar.
Öncelikle resimlerden başlayalım, izlenimlerini sizlerle paylaşalım.

Konferansın adı: “İbrahimi dinlerde kadının yeri” İslam ve diğer muharref dinler adına söz alan konuşmacı kadınlar erkeklerinde bulunduğu bir ortamda kendi dinlerine göre kadını anlatıyorlar. İslam adına söz alanların kadını nasıl anlatacağı malum. Kadınların çalışması, özgür olması vs. bir sürü batı uyruklu söylemlerle onlara itici gözükmemek, ilgilerini çekmek ve sanki onların görüşlerine yakınmış izlenimi vermek için sulandırıp bulandırıyorlar. Yani ne diyecek? Peygamber efendimizin kadınların namazlarını evinin en müstesna odalarında kılmasını tavsiye etti” diyebilir mi? Dinimizde kadınların vücut hatları belli olmayacak şekilde kapanmaları gerektiğini, kendisine yasak olan erkeklerin karşısına çıkamayacağını söyleyebilir mi? Söyleyemez. Neden? Çünkü kendi hali, adına konuşma yaptığı İslam dininin hükümlerine zıtta ondan. Geçmiş gavur erkeklerin karşısına dinden bahsediyor! Bu insanların nasıl bir İslam anlatacaklarını siz düşünün.

Ayrıca resimde gördüğünüz yarı kapalı, yarı açık kadın resmi hali ilginç değil mi? Bir beden ama iki farklı yan… Ne demek? İşte anlayın diğer dinleri nasıl HAK olarak göstermeye çalıştıklarını.

 

PAPAZLA HAHAM ARASI POZ!

 

 

 

 

 

 

Yine aynı şekilde görüyorsunuz, Müslümanlar adına konuşma yapan bir kadın, haham ve yarı papaz bir adamın ortasında poz verip gülücükler saçabiliyor. Gayri Müslim iki adamın arasına girmiş bir kadının böyle rahat tavırlar ile poz vermesi nasıl izah edilebilir? Bu ne perhiz, ne lahana turşusu!
Onları abiniz, amcanız veya kardeşiniz olarak mı kabul ediyorsunuz? Sözde anlattığınız İslam bunu mu emrediyor? Böyle mi emrediyor? Böyle mi İslama çağırıyorsunuz?

 

 

 

 

 

İŞTE BİR GÖRÜNTÜ DAHA… HEM DE GAYRİ MÜSLİM ERKEKLER İLE BİRLİKTE DİYALOG!

KİLİSEDE DİYALOG TOPLANTISI!

Son resimde de gördüğünüz gibi bir kilisede toplanmışlar ve Diyalog alanında faal Dr. Mesut Şahin’i dinliyorlar. Siz de zannediyorsunuz ki, adam gitmiş ne güzel kilisede tebliğ yapıyor! Yine yanıldınız. Mesut bey, Peygamberimizin hoşgörüsünden, Medine’de kurduğu devlette yahudi ve hıristiyanlar ile birlikte yaşadığından vs. bahsediyor.

NASIL BİR DİYALOG BU?
Amerika’daki diyalog çalışmalarını oradaki Türkler finanse ediyor. Türkler “İslamı tebliğ faaliyeti” zannettikleri bu organizasyonlara bağış yaparak destek oluyorlar. Daha doğrusu onların maddi desteği ile yapılıyor toplantılar. Ve destek yapılması hususunda büyük bir teşvik var.

   Başta dediğimiz gibi, “İbrahimi dinler” diyerek zaten Hak bir din olduklarını kabul ederek toplanıyorlar.

   Haham ve papazlar, kendi inandıkları dini ve inanç sistemlerini toplanan kalabalığa anlatıyor. İşin en tehlikeli noktası da burası. Haham veya papaz kendi dinlerinde bize göre şirk olan bir hususu açıkladıkları zaman, Müslümanlar da tebessüm ederek (hoşgörü ile) dinliyorlar. Ve kafa salladıkları bile oluyor. Yani adam “tanrı İsa” dediği zaman oradaki Müslümanlar da baş sallayıp, tebessümle konuşmayı takip ediyorlar hatta konuşmaların sonunda alkış tutuyorlar.

TEBLİĞ YOK!
Buraya kadar anlaşılan o ki, tebliğ diye bir husus olmadığı gibi sululuk ve cıvıklık hat safhada. Sözde anlattıkları İslam ile özde yaşanması gereken İslam arasında dağlar kadar fark var.
Kesinlikle tebliğ yok. İslam’ın hoşgörü dini olduğu tekrarlanıp, diyaloğa vurgu yapılıyor o kadar. Zaten “İbrahimi hak din” olarak kabul ettiğiniz kişilere nasıl tebliğ yapacaksınız ki? Onlara da o güveni verdiğiniz için ayrı bir vebal almış oluyorsunuz.

Yani rezalet üstüne rezalet!

Yazı ; İsmailaga.info sitesinden alınmıştır.


İslam Protestanlığı – Mehmet Şevket EYGİ – Milli Gazete / 6 Nisan 2012

Yorum bırakın

mehmetsevketeygiEHL-İ SÜNNET kasıtlı veya kasıtsız olarak darbeleniyor, onun yerine Protestan İslam fırkaları geliyor. Bugün Hıristiyanlık aleminde binden fazla Protestan kilisesi veya sekti vardır. Katolik kilisesi ise, ufak çatlaklar ve önemsiz itizaller dışında tek bir vücuttur. Daha fazla

Allah'a ve İslam'a Karşı Saldırılar – ANALİZ (Bölüm – 2)

1 Yorum

islamikoru.com ÖZEL / Allah’a ve İslam’a Karşı Saldırılar – ANALİZ (Bölüm – 2)

(Bölüm 1’i okumak için buraya tıklayınız)

**

MİSYONERLER VE HRİSTİYANLIĞI YAYMA ÇABALARI

Hz.İsa (Aleyhisselam)’ın göğe yükselişi,hatta yükselmeden önce dahi Allah’a ve dinine savaş açan hristiyanlar geçmişten günümüze azimle çalışmışlardır. Daha fazla

Esad Coşan Hoca – DİNLER ARASI DİYALOG

Yorum bırakın

Merhum Esad Coşan Hocaefendi,bakın zamanında DİNLER ARASI DİYALOG hakkında neler demiş … ;

Milli Eğitim 4.Sınıf Din Kültürü Kitabında Kelime-i Tevhid Şoku !

3 Yorum

Milli Gazete’nin 4 Ocak 2012 tarihli haberi ;

İlk öğretim 4.sınıflarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabından skandal yanlışlar olduğu ortaya çıktı.Okutulan kitapta Kelime-i Tevhid’in anlamı tam açıklanmayarak,açıkça Hz.Peygamber’in Allah’ın Resûlü olduğu gerçeği saklanıyor.Bu yola neden başvurulduğu Hz.Peygamberin Allah’ın Resulü olduğu gerçeğinin kimlerin rahatsız olduğu ise bilinmezliğini koruyor.

Kelime-i Tevhid’in Arapça ve Türkçe yazılışı doğru olmasına rağmen mealinin eksik olması ve yıllardır hiçbir düzeltmenin yapılmaması bunun kasıtlı yapıldığı hissini güçlendirdi. (Talim ve Terbiye kurulu 10-12.2009 tarihli kararı ile yazılmış kitap)Daha önce Cuma namazlarında  “ALLAH KATINDA TEK DİN İSLAMDIR” ayetinin hutbeden kaldırılmasını isteyen AB şimdi de Kelime-i Tevhid’imize mi göz dikti sorularını da akıllara getirdi.

İŞTE KİTAPTA YER ALAN İFADELER

İlköğretim 4.sınıf öğrencilerine 2010-2011 öğretim yılından itibaren 5 yıl süreyle okutulacak olan kitabın 20.sayfasında kelime-i tevhid ve kelime-i şehadeti öğreniyoruz başlıklı yazıda ; “Tevhid kelime anlamı olarak ‘birlik veya birleme sözü’ anlamına gelir.Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak demektir.Kelime-i Tevhid “La İlahe illallah Muhammedün Rasulüllah” cümlesine denir.Anlamı da “ALLAH’TAN BAŞKA TANRI YOKTUR” demektir.Kelime-i Tevhidi söyleyen kimse Allah’ın varlığını,birliğini kabul etmiş ve açıkça dile getirmiş olur” şeklinde ifadelere yer verilmiştir.

ucbuyuktehlike site  yöneticisi ; Daha önce “ALLAH KATINDA HAK DİN İSLAMDIR” ayetini hutbelerden kaldırdılar.Hristiyan nüfusu ile orantısız şekilde kiliseler açtılar.”Yahudi ve Hristiyanlarda cennete girebilir” söylemlerini havalarda uçurdular.”La ilahe illallah” diyen cennete girer,Muhammedün Rasulüllah’a gerek yok” diyenler dahi oldu.Şimdide ilk okul 4.sınıf kitabından kelime-i tevhidin anlama bile bile eksik.Bunca şeye karşı Hala Diyalog ve Hoşgörü savunulacak mı ? Uyan artık EY MÜSLÜMAN !

Hristiyan ve Yahudilerin’de Cennete Girebilecekleri Söylemi (Reddiye)

1 Yorum

Yeni Sitemize Giriş İçin TIKLAYINIZ

Hristiyan ve Yahudilerin’de Cennete Girebilecekleri Söylemi (Reddiye)

Dinler Arası Diyalog ve Ilımlı İslam söylemlerinin yoğunlaştığı günümüzün sıkça konuşulan konularından birisi de ehli kitap olarak nitelenen Hristiyan ve Yahudilerin de cennete girebilecekleri,cennete girmek için yalnızca Müslüman olmak gibi bir şartın bulunmadığı yolundaki söylemler olmuştur.

Söz konusu tartışmanın geçmişi aslında daha öncelere dayanmaktadır.Geçen yüzyılın sonlarında yaşayan ve (Mason olduğu tescillenen ve delilleriyle bilinen bkn ; CEMALEDDİN AFGANİ )Cemalettin Afgani-Muhammed Abduh çizgisinin bir parçası durumunda olan Reşit Rıza,Menar isimli tefsirinde Hristiyan ve Yahudilerin de Allah’a ve Ahiret gününe iman etmek ve iyi işler yapmak kaydıyla cennete gidebilecekleri yolunda görüşler ortaya koymuştur.

Reşit Rıza‘nın bu yorumu daha sonra bu yöndeki birçok tefsire kaynaklık etmiş bulunmaktadır.İslam dünyasını önemli Kur’an tefsircilerinin büyük çoğunluğunca kabul edilmeyen bu görüş,Ilımlı İslâm ve Dinler Arası Diyalog söylemlerinin son derece yoğunlaştığı son dönemlerde yeniden gündemleri işgal etmeye başlamıştır.Bir örnek olması bakımından bu konuda Fethullah Gülen‘e ait bir beyanı sizlerle paylaşalım ve ne derece yanlış bir beyan olduğunu tartışalım.

Fethullah Gülen Diyor ki ;

“Herkes kelimeyi tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir.Hatta kelimeyi tevhidin ikinci bölümü,yani Muhammed Allah’ın Resulüdür kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rhmet ve merhamet bakışıyla bakılmalıdır.Zira hadislere göre kıyamet günü Allah’ın sonsuz rahmeti öyle bir tecelli edecek ki şeytan bile umuda kapılacak ve bu rahmetten istifade edip edemeyeceğini merak edecek.Böylesine ali cenap bir merhamet karşısında bizim cimrilik etmemiz ve bu cimriliği temsil etmemiz tasavvur edilemez.Hem sonra bunun bizimle alakası ne hükümranlık Onun,hazine Onun hepsi Onun kulları.Öyleyse herkes haddi aşmaktan kaçınmalıdır.” (Fethullah Gülen ; Fasıldan Fasıla Naklen Koza’dan Kelebeğe Sayfa 131)

Hristiyanlara ve Yahudilere yönelik yumuşak söylemler yalnızda yukarıda belirtilen Fethullah Gülen’in sözünden ibaret değildir.Ama biz sayfalar dolduracak tarzda bunları nakletmeyeceğiz.Yalnızda bir kaç örnek daha vererek konuyu bitirmek istiyoruz.

Daha fazla

Older Entries