Hıristiyanlık ortaya çıkıp Roma İmparatorluğu topraklarında yayılmaya başlayınca Roma bunu kendi hegemonyasına karşı bir tehlike gördüğü için çok aşırı bir tepki gösterdi. İsevilere adeta kan kusturdu. Bu yeni dinin topraklarında yayılmasına asla müsamaha göstermediler.
Bu yeni din büyük bir hızla yayılıp insanlara yeni bir ruh ve aksiyon kazandırırken Roma İmparatorluğu da hızlı bir çöküş yaşıyor, İmparatorluk çatırdıyordu. Fuhuş ve ahlaksızlıkta hiçbir sınır tanımayan Roma ulusunu kurtarmak için çareler aramaya başladılar. Bu esnada İsevilik Roma’nın dikkatini çekmiş ve Roma İmparatorluğu’nu bir arada tutması için manevi bir çimento olarak görülerek İmparator Theodisius I’in fermanıyla 378 (M) de Roma’nın resmi dini olarak kabul edilmiştir. Ancak görünüşte her ne kadar Hıristiyanlık Roma’ya hâkim olmuşsa da aslında Roma Hıristiyanlığa hâkim olmuş, Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın hakkı Tanrı’ya ilkesi din haline getirilerek yeryüzüne hükmetme yetkisi Tanrı’dan alınarak Sezar’a verilmiştir. Böylece Hıristiyanlık sosyal hayattan soyutlanarak kiliselere hapsedilmiştir. Sezar güçlü Roma ordularını komuta eden, halkına dilediği gibi davranan, dilediğini asan, dilediğine lütufta bulunan çok güçlü bir konumda iken Tanrı diye taptıkları ilah kiliseye hapsedilmiş yaşlı bir ihtiyar heykelinden öteye geçmiyordu. Dolayısıyla hayata hükmeden Tanrı değil Sezar’dı.
Günümüze geldiğimizde Hıristiyanlığın başına gelenler bu gün İslam’ın da başına getirilmek istenmektedir. İbrahim’i dinler, üç ilahi din gibi yutturmacalarla yüce İslam dini asıl mecraından saptırılmak istenmektedir. Başka bir tabirle Protestan İslam anlayışı egemen kılınmak istenmektedir.
Daha önce DİNLER BAHÇESİ adı altında İslamiyeti, Hıristiyanlık ve Yahudilikle aynı dereceye indiren ve Yüce İslam dini üzerinde bu saçma sapan batıl dinlere meşruiyet kazandırmak isteyen anlayış sahiplerinin son hezeyanlarından biri de TANRIYA MÜZİK konseri oldu.
Avrupa işlerinden sorunlu devlet bakanının ev sahipliğinde gerçekleştirilen bu konserde ilgili bakan bakın neler söylermiş: “Böyle bir konserin gerçekten mensubu olmaktan büyük onur duyduğum inancımın peygamberinin Kutlu Doğum Haftası’na denk gelmesi de beni ayrıca çok duygulandırıyor. Böyle bir mekânda, böyle bir konserde sizlerle birlikte olmak çok çok anlamlı.”
Bir Müslüman düşünün ki Baba oğul ve Ruhul Küdüs diye adeta üçlü bir kualisyondan oluşan Hıristiyanlığın Tanrı anlayışıyla Yüce İslam dininin İlah anlayışını aynı kefeye koyuyor. Ayrıca da böyle ucube bir faaliyetin Kutlu doğum haftasına denk gelmesinden dolayı da büyük sevinç duyuyor. Doğrusu pes. Söylenecek söz bulamıyorum. Müslümanların taptığı ilah’la Hıristiyan ve Yahudilerin Tanrı diye niteledikleri şeyin aynı olmadığını; Yüce Allah’ın onların isnad ettiği iftira ve yalanlardan beri ve münezzeh olduğunu bildiren yüzlerce ayet varken nasıl olurda Yüce Allah’la Hıristiyan ve Yahudilerin şirk ve küfür dolu ilah anlayışları aynı kefeye konarak “TEK TANRI” diye adlandırılır?! Yüce Allah’a atılmış bundan daha büyük bir yalan ve bir iftira olamaz. Bir de yağız hırsız ev sahibini bastırır misali bu iğrenç organizasyonun Hz.Muhammed (sav) Efendimizin doğum yıl dönümünün kutlandığı haftaya rastlamasını ilgili bakan büyük bir lütuf olarak görmektedir. Bütün bu hezeyanlar olurken maalesef Müslüman kamuoyundan da hemen hemen hiçbir tepki almamaktadırlar. Peki, bunlar niçin oluyor? Hep Avrupa Birliği denen Hıristiyan kulübüne girme aşkına. Nitekim Valiler feryat ediyor. Parlardaki ağaç altları yatak odasına döndü. Fuhuş alabildiğine yayıldı ama yetkimiz yok. Hiç kimseye müdahale edemiyoruz, diyorlar ama kulak veren yok. Öte yandan otobüste sevişenleri uyaran İETT şoförü açığa alınıyor. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.
Resulullah (sav) Efendimiz bu günlerin geleceğini ta 15 asır öncesinden haber vererek şöyle buyuruyor:
“Andolsun ki, sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyacaksınız. Öyle ki, onlar keler deliğine girseler siz de gireceksiniz”
Sahabeler dediler ki:
“Ey Allah’ın Resulü! Yahudi ve Hıristiyanları mı kastediyorsunuz?
Resulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Ya kim olacaktı?” (Buhari ve Müslim)
Bir rivayette de:
“Onlardan birisi sokakta annesiyle fuhuş işlese siz de bunu yapacaksınız.” Buyrulmaktadır. (Sahih, el-Hakim)
Ajans5 - Mustafa KASADAR