Şia ve Takiyye

1 Yorum

TAKİYYE

Takiyye ; hakikati gizlemektir.

Şia’ya göre şiî olan kimse,şiî olmayan/ehl-i sünnet’e mensup kişinin yanında şiîliğini gizleyebililir.

Bu ; şiî olmayan bir kimseyi aldatmak demektir.
Böyle bir iş yaparak şiî kimse ; içinden inandığı şeyi dışından inkar eder,dışından inkar ettiği şeye içinden inanmış olur.

Bu sebeple ki ; şiî olan kimseyi ; ashaba sövmek,Kur’an’ın tahrif ve eksik olduğunu savunmak ,Hz.Aişe’ye iftira,Hz.Ebu bekr’i küfürle itham etmek gibi şia’nın inançları olan esasları inkar ettiği görürseniz şaşırmayın. (Lakin eğer Şiilerin yoğun olduğu bir toplum da takiyye yapılmaz.Mesela İran gibi) Daha fazla

Şia'nın Hz.Ömer Düşmanlığı

Yorum bırakın

Kur’an’ın bir kısmının eksik ve tahrif olduğuna,Cuma namazının Mehdi gelene kadar haram olduğuna inanan ve daha bir çok sapkın görüşlere saplanmış  bulunan şia,Hz.Ebu Bekir ve Hz.Aişe’den sonra,adı ‘adalet’ ile yan yana anılan,Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in ; “Benden sonra bir  peygamber gelecek olsaydı O ‘Ömer’ olurdu” diyerek faziletini beyan ettiği sahabe olan Hz.Ömer’e düşmanlıkta sınır tanımamaktadır.

Hz.Ömer (Radıyallahu Anh) ‘in ‘şehid edildiği’ günü ‘istirahat (dinlenme) günü bayramı ve bereket günü bayramı olarak kutlayan Şia ; Hz.Ömer’in katili olan şerefsiz mahlukat ‘Ebu Lülüe’ye karşıda derin bir sevgi beslemekteler. Daha fazla

Şia'nın Cuma Namazı Sapkınlığı

Yorum bırakın

‘Ey iman edenler ! Cuma günü namaza çağırıldığınız zaman,hemen Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın ! Eğer bilmiş olsanız elbette bu sizin için daha hayırlıdır.’ [Cum’a Suresi : 9]

İslâm ; bu açık ve kat’î nass ile ( delil ile ) Cuma namazını,Allah’a,Rasul’e ve Kitaba inanan herkese farz kılmıştır.Ancak Şia ; Cuma namazı konusunda Ehl-i sünnet ve diğer tüm islâm’i fırkalardan ayrılmaktadır.Şiî fakihlerin ( fıkıh alimlerinin ) bir çoğu bu kadar açık ve net bir delil var iken,Cuma namazı vaktinde,Cuma namazı ve Öğle namazı arasında seçim yapılabileceğini belirtmiştir.Ayrıca Cuma namazının kılınması için Hz.Mehdi’nin gelmesini beklemek gerektiğinide söyleyerek büyük bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Yine sayıları azımsanmayacak kadar olan bir gurup Şiî fakih’e göre ise Mehdi gelene kadar Cuma namazını kılmak ‘haram’dır. [1]

Çok az sayıda Şiî alimine göre ise Cuma namazını kılmak farz olmasa da ‘vacip’tir.[2] Daha fazla

Kabir Azabı Var mıdır ? – Delilleri İle Birlikte KABİR Ahvali

Yorum bırakın

— Kabir Azabını İnkar Edenlere Karşı —

Kabir Azabı Var mıdır ? – Delilleri İle Birlikte KABİR Ahvali

Kabir azabı,sual,mizan gibi ahiret meselelerine akaidde (inanç esaslarını ele alan ilimde) “sem’iyyat” denir.Kabir alemi,dünya hayatından sonra,fakat ahiretteki dirilişten (kıyametten) önce olduğu için ikisinden de ayrıdır. [Yani kabir alemi,ne dünyadadır,ne de ahirettedir.İkisi arasında ‘berzah’ denilen alemdir.] Berzah ; iki şey arasında ki engel demektir.

Müminun suresi 100.ayet bu durumu niteler ; “(Ölümlerinin ardından) onların arkasında,(kabirlerinden) diriltilecekleri o (kıyamet) gün(ün)e kadar (devam edecek) bir engel vardır (ki,o ölüm engeli ve kabir alemi,onların tekrar dünya hayatına dönmelerine mani olarak kalacaktır,ahiretteki hayatları ise dünyadan çok farklı olacaktır.)”

Kabir ahvali ; sual,azap ve nimet olmak üzere 3 kısımdır.
İlk kısım ‘sual’ kısmıdır ki burda sorgu melekleri kişiyi sorgular.
İkinci kısım azaptır.Bu ; sorgulamadan ‘kötü’ sonuç alan kafirler veya ‘asi’ müslümanların çekeceği azaptır. Daha fazla

Cübbeli Ahmet Hoca’dan ŞİA’ya Reddiye

Yorum bırakın

– Şia’nın durumu nedir ? Görüşleri nelerdir ?
– Şia kafir midir ?
– Şia’nın sahabeler hakkında ki görüşleri nelerdir ?
– ’12 imam masumdur’ görüşünü savunan Şia’nın sapıklığı …
– Şia’nın Hz.Aişe annemize iftira etmesinin hükmü nedir ?

Cübbeli Ahmet Hoca’dan ŞİA’ya REDDİYE – İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

www.islamikoru.comEhl-i Sünnet’in Sanal Kalesi

Cübbeli Ahmet Hoca'dan ŞİA'ya Reddiye

Yorum bırakın

– Şia’nın durumu nedir ? Görüşleri nelerdir ?
– Şia kafir midir ?
– Şia’nın sahabeler hakkında ki görüşleri nelerdir ?
– ’12 imam masumdur’ görüşünü savunan Şia’nın sapıklığı …
– Şia’nın Hz.Aişe annemize iftira etmesinin hükmü nedir ?

Cübbeli Ahmet Hoca’dan ŞİA’ya REDDİYE – İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

www.islamikoru.comEhl-i Sünnet’in Sanal Kalesi

Kabir Azabı – Mutezile ve Şia’ya Reddiye

Yorum bırakın

Geçmişte Mutezile’nin bazısı günümüzde ise ŞİA görüşlü bazı kimseler ve bunlar dışındada felsefeciler,akılcılar vs.tarafından inkar edilen kabir azabı konusuna delilleriyle birlikte değineceğiz.Allah doğru yoldan ayırmasın.Amin.

KABİR AZABI

Kabir azabından maksat,dirilmeden önceki azaptır.İster kabirde olsun,ister denizin dibinde,ister yırtıcı hayvanların karnında veya yanmış olsun müsavidir.

Kabir azabının sadece ruha olduğunu söyleyenler,sadece bedene olduğunu söyleyenler ve her ikisine de olduğunu söyleyen alimler vardır.Ehl-i Sünnet’e göre kabirdeki sual,azap ve nimet hem ruha hem bedene yapılacaktır.Çünkü bazı hadis-i şeriflerde sual esnasında ruhun bedene iade edileceği bildirilmiştir.

Kabir azabı ; mü’min’lere günahlarından temizlenmek içindir.Kafirler için ise temizlenmek yoktur.Onların azabı ebedidir.

 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Kabir Azabı Haktır / Vardır – ŞİA ve Mutezile'ye Reddiye

Yorum bırakın

Geçmişte Mutezile’nin bazısı günümüzde ise ŞİA görüşlü bazı kimseler ve bunlar dışındada felsefeciler,akılcılar vs.tarafından inkar edilen kabir azabı konusuna delilleriyle birlikte değineceğiz.Allah doğru yoldan ayırmasın.Amin.

KABİR AZABI

Kabir azabından maksat,dirilmeden önceki azaptır.İster kabirde olsun,ister denizin dibinde,ister yırtıcı hayvanların karnında veya yanmış olsun müsavidir.

Kabir azabının sadece ruha olduğunu söyleyenler,sadece bedene olduğunu söyleyenler ve her ikisine de olduğunu söyleyen alimler vardır.Ehl-i Sünnet’e göre kabirdeki sual,azap ve nimet hem ruha hem bedene yapılacaktır.Çünkü bazı hadis-i şeriflerde sual esnasında ruhun bedene iade edileceği bildirilmiştir.

Kabir azabı ; mü’min’lere günahlarından temizlenmek içindir.Kafirler için ise temizlenmek yoktur.Onların azabı ebedidir. Daha fazla

En Büyük Fitnelerden Biri : ŞİA

Yorum bırakın

Günümüzde İran’da varlığını sürdüren ve ülkemizede bulaştırılmaya çalışılan,islam akidesine çok ters görüşleri olan bir fitne : ŞİA.

Şia’nın lugat manası ; fırka,bölük,taraftar ve yardımcıdır.Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in vefatından sonra imametin ve hilafetin Hz.Ali ile soyundan gelenlere ait olduğunu iddia eden ve kendi içinde de bir çok kollara ayrılan mezhebin adıdır şia.

Şia mensuplarının hepsi de ehl-i beyt’e bağlılıkta ve onları yüceltmekte taassuba düşmüşlerdir.Zaten onları diğer mezhep ve fırkalardan ayıran en büyük ve en önemli özellik budur.Şia’nın Zeydiyye mezhesi dışındaki tüm kolları,Hz.Ali ve onun soyundan gelenlerin haricinde başta Hz.Ebu Bekir,Hz.Ömer ve Hz.Osman olmak üzere imamet (devlet başkanlığı) makamında oturan bütün halifelerin zalim olduğuna hükmederler.Hz.ALi ve soyundan gelenlerin kendilerinden başkalarına yaptıkları biatleri ise takiyye (göstermelik) kabul ederler.Şia’ya göre kendilerinden olmayan herkese takiyye yapmak caizdir.(Takiyye ; Şiî olmayanların çok olduğu yerde,Şiîliğini gizlemektir)

Şiîliğin Ortaya Çıkışı Daha fazla

Şia ve Hilafet

Yorum bırakın

Giriş

Halife ; Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) sonrasında,Rasulüllah’ın yerine geçen ve müslümanları birlik-beraberlik ve adalet içerisinde yöneten kişiye denir.Hilafet ise bu makamın ismidir.

Şia’nın inancına göre ; Rasulüllah sonrası halifelik Hz.Ali (Radıyallahu Anh) ve O’nun soyundan gelen efendilerimize mahsustur.
Yani Şia ; Hz.Ali ve O’nun soyundan gelenler dışında kimsenin halifeliğini kabul etmemektedir.

Bu sebepten ötürü Şii’ler ; Hz.Ebu Bekir,Hz.Ömer ve Hz.Osman (Radıyallahu Anhüm) efendilerimizin,Hz.Ali (kerremallahü veche) efendimizin hakkını yediklerini iddia ederek O’nlara ve daha bir çok sahabe efendilerimize hakaretler ve iftiralar etmektedirler.

Biz bu başlıkta ; Şia’nın ashaba olan yanlış tutumundan çok,hilafet noktasındaki görüşlerine ve Hz.Ali’nin (Radıyallahu Anh) o dönemdeki tutumuna ve bu tutumun -Hz.Ali’yi sevenleriz ve O’nun savunucusuyuz- diyen Şia ile olan zıtlığına değinerek,Şia’nın sapkınlık içinde olduğunu belirteceğiz.

Çeşitli Görüşler ve Deliller

Şunu ilk başta belirtmek gerekir ki ; Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hayatta iken Hz.Ebu Bekr,Hz.Ömer,Hz.Osman ve Hz.Ali (Radıyallahu Anhüm) efendilerimizin dereceleri,faziletleri ve kendisinden sonra hilafet makamına geçecek kişiler olduğunun işaretlerini vermiştir.

Şia’nın ; Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’dan sonra Hz.Ali (Kerremallahü Veche)’nin halife olmasını savunurken öne sürdüğü delillerin önde gelenlerinden biri şudur ;

Hicretin 12.yılında ‘Gadır Ham’ denilen yerde veda Haccına gelirken ; Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Hz.Ali (Kerremallahü Veche) için ; “Bana bağlı olan bu Ali’ye de bağlıdır.Rabbim ! Ona taraftar olanlara taraftar,düşman olanlara düşman ol ” buyurmuştur.

Bu ve bunun gibi deliller gösteren Şia,Hilafet’in Hz.Ali’nin hakkı olduğunu savunmaktadır.

Şunu belirtelim ki ; Ehl-i Sünnet alimleri yukarıda zikrettiğimiz ve Şia’nın delil olarak sunduğu durumu ve o gibi durumları inkar etmemektedirler.

Fakat burada hassas bir noktayı açığa çıkarmak gerekir.Yukarıda zikrettiğimiz ve Şia’nın öne sürdüğü delil ve o gibi deliller Hz.Ali (Radıyallahu Anh) efendimizin halife olacağına işaret etsede,’ilk halife’ olacağına işaret değildir.
Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in Hz.Ebu Bekr,Hz.Ömer ve Hz.Osman (Radıyallahu Anhüm) efendilerimizin halifeliği hakkında işaretleri olduğunu gibi Hz.Ali (Radıyallahu Anh) efendimiz hakkında da böyle durumlar olması doğaldır.Fakat bu zikrettiğimiz ve Şia’nın delil olarak gösterdiği hadise,Hz.Ali efendimizin halife olacağına delil olabilir fakat ‘ilk halife’ olacağına delil teşkil etmez.

Yani  Hz.Ebu Bekr,Hz.Ömer,Hz.Osman ve Hz.Ali (Radıyallahü Anhüm) efendilerimizin her biri için Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in halifelik ile ilgili işaretleri olsa da ‘ilk halife’ ile ilgili ‘net’ bir ifade yoktur.

Bu ‘ilk halife’ sorunu Ashabın istişaresi sonucu Hz.Ebu Bekr (Radıyallahu Anh)’ın seçilmesi ve biat edilmesi ile son bulmuştur.Allah Rasulü’nün  (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ; kimin ‘ilk halife’ olacağını doğrudan ve net bir biçimde ifade etmemesini ve istişare’nin de “Onlar öyle kimselerdir ki Rab’lerinin çağrısına kulak verip, namazı hakkıyla ifa ederler.İşlerini istişare ile yürütürler, kendilerine nasib ettiğimiz imkânlardan hayırlı işlerde sarf ederler”(1) ayeti ile sabit ve hak olduğunu düşünürsek ; Hz.Ebu Bekr’in seçilmesine karşı çıkmanın ve daha da ileri giderek ona hakaretler etmenin ne büyük bir hata olduğunu anlarız.

Ve yine belirtelim ki ; Hz.Ebu Bekr (Radıyallahu Anh) efendimizin seçilmesi,Rasulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in Hz.Ali’nin (Radıyallahu Anh) hilafetine yönelik işaretlerini iptal mi etmiştir ? Tabi ki de hayır.
Ebu Bekr’in halife olması,Hz.Ali’nin halife olmasına mani değildir.Eğer öyle olsaydı ; Ebu Bekir efendimiz halife seçildiğinde,Allah Rasulü’nün (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Hz.Ömer,Hz.Osman ve Hz.Ali (Radıyallahu Anhüm) efendilerimiz hakkında onların hilafetlerine yönelik verdiği işaretlerin hepsi boşa çıkardı. Fkat durum böyle değildir.Bu üç büyük sahabe efendilerimizde Rasulüllah’ın belirttiği gibi halife olacaklardı.Fakat herşey Allah’ın çizdiği kader doğrultusunda ilerlemekteydi ve ilk halife Rasulüllah’ın en yakın dostu Ebu Bekir (Radıyallahu Anh) idi.

Hz.Ali’nin (Kerremallahü Veche) Halifelere Biati

Daha önce belirttiğimiz gibi Şia ; Hz.Ali efendimiz’in ve soyunun halife olması gerektiğini savunurken,diğer halifeleride çeşitli ithamlarla suçlamış,iftiralar atmış ve onlara hakaretler etmiştir.Halbuki hakkını savunduklarını ve yolundan gittiklerini iddia ettikleri Hz.Ali efendimiz,onların inkar ettiği,reddettiği,hakaret ettiği Hz.Ebu Bekr’e,Hz.Ömer’e ve Hz.Osman’a BİAT etmiştir.Yani halifeliklerini kabul etmiştir.

Hz.Ali’nin Hz.Ebu Bekr’i Övmesi ve Halifeliğini Onaylaması

Emevilerin başı,Hz.Ebu Bekr’in (Radılayallahu Anh) halife seçilmesinin ardından Hz.Ali’nin (Radıyallahu Anh) evine gelmişti.

(Ebu Bekr ve Ashabı kastederek) ‘Bu meselede sizi,Kureyşin en seviyesizleri alta aldı.Yemin olsun her yanı at ve adam doldururum.Ver elini biat edeyim.’ dedi.
Bunun üzerine Hz.Ali’nin (Radıyallahu Anh) söyledikleri adete Şia yanlılartına sert bir yanıt niteliğinde ;‘Sen hala islam ve müslümanların düşmanısın ! Fakat ne islam ne de müslümanlara zarar gelmeyecek.Biz Ebu Bekr’i bu işe ehil gördük.Sen ise fitne  çıkarmak istiyorsun ‘ (2) diyerek Ebu Bekr’in halifeliğini net ir şekilde onaylamıştır.

Ve Hz.Ali (Radıyallahu Anh) efendimiz’in,Hz.Ebu Bekr (Radıyallahu Anh) efendimiz’i övmesi ve üstünlüğünü kabul etmesi

Hz.Ali (Radıyallahu Anh) , Hz.Ebu Bekr (Radıyallahu Anh) vefat ettiğinde onun evinin kapısına gelip durdu ve şöyle dedi ; ,

‘Ey Ebu Bekir,Allah sana rahmet etsin.Millet içinde ilk müslüman olan sendin.En imanlı ve yakin sahibi ve Rasulüllah’ı (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) en fazla müdafaa eden,Rasulüllah’a (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ahlaki üstünlük,gidişat,tavır ve harekette en yakını yine sendin.İslam,Rasulüllah ve müslümanlar uğrunda yaptıklarından dolayı Allah sana en hayırlı sevabı ihsan eylesin ! Başkaları yalanlarken sen Rasulüllah’ı doğruladın.Başkaları soğuk davranırken sen O’nun gönlünü aldın.Onlar geri dururken sen O’nun yanında yer aldın.Allah kitabında sana ‘Sıddık’ adını verdi.

‘Doğrulukla gelen ve doğru olduğuna inanan,işte onlar müttakidirler’ ayetinde Allah Muhammed’i ve seni kastediyordu.Allah’a yemin ederim,sen İslam için kale,kafirler için azab idin.Hiçbir zaman azmin,basiretin zayıflamadı ve içine korku girmedi.Fırtınaların sallayamadığı dağ gibiydin.Rasulüllah’ın ifade buyurduğu gibi bedenen zayıf,Allah’ın emirlerini yerine getirirken kuvvetliydin.Kendin mütevazi,Allah katında büyüktün.Allah bizi erinden mahrum eylemesin ve senden sonra da bizleri doğru yoldan saptırmasın! ‘ (2)

Hal böyle iken ; Hz.Ali’nin (Radıyallahu Anh) hakkını savunduklarını zanneden Şia ; nasıl olurda Ebu Bekr’e söver ? Görüldüğü gibi Hz.Ali efendimizin sözleri,Şia yanlılarının sözleri ile tamamen birbirine zıttır.

Hz.Ali Efendimizin Hz.Ömer Efendimiz Hakkında Görüşü

Hz.Ali efendimiz,Hz.Ömer efendimiz hakkında şöyle söyledi ;

“Ömer,Allah için nice işler yapmıştır.Zamanını doğrultmuş,yarayı sarmış,fitneyi arkasına itmiş ve sünneti tatbik etmiştir.Temiz ve hatası az olarak gitmiştir.Dünyanın iyisine yetişmiş,kötüsünü geride bırakmıştır.Allah’ın emirlerini yerine getirmiş ve hakkını ifa etmiştir.Gitmiş ve insanları şaşıranın bulamayacağı,bulanında yakinen bilemeyeceği yol ayrımından bırakmıştır.” (3)

Hz.Ali efendimizin Hz.Ömer efendimiz hakkında ki görüşleri de,Şia yanlıları ile zıttır.

Hz.Ali Efendimizin Hz.Osman Efendimiz Hakkkında Görüşü

Hz.Ali Efendimiz Hz.Osman’a hitaben şöyle söyledi ;

“Arkamdaki kimseler,ikimizi birbirimize karşı kıştırmak istiyorlar.Vallahi ne diyeceğimi bilmiyorum.Ne bilmediğin şeyi bilirim,ne de bilmediğin bir şeyi salık veririm.Bizim bildiğimizi sen de bilirsin,senden önce bilmiş olduğum bir şey yok ki sana bildireyim.Senden ayrı bir şey yapmadık ki sana duyuralım.Bizim gördüğümüz gibi sen de gördün.Duyduğumuz gibi sen de duydun.Sahabeliğimiz gibi sende sahabelik ettin.Ebu Bekir ve Ömer senden ileri değillerdi.Sen Rasulüllah’a rahim bakımından daha yakınsın.Onların nail olamadığı damatlığa sen nail oldun.Kendi nefsin için Allah’tan kork.Kör değilsin ki gösterelim.Cahil değilsin ki öğretelim” (4)

Görüldüğü gibi,Hz.Ali Efendimiz.Hz.Osman efendimiz hakkında da son derece olumlu ve Şia’nın görüşüne zıt düşecek tarzda konuşmuştur.

DEĞERLENDİRME

– Şia ; sapık,bozuk ve yanlış bir düşünce yapısına sahiptir.
– Şia ile Hz.Ali’nin düşünceleri tamamen zıttır.
– Şia ; Hz.Ebu Bekr,Hz.Ömer ve Hz.Osman’a hakaret ederek aslında Hz.Ali’ye hakaret etmektedir.
– Hz.Ali ; Ebu Bekr’in,Ömer’in ve Osman’ın halifeliklerini kabul etmiş,haklarında övgüyle ve olumlu şekilde konuşmuştur.
– Şia ise reddetmiş ve hakaret etmiştir.
– Şia ; sünnet’e ters hareket etmektedir.
– Hz.Ali ; Şia yanlılarından Razı değildir.

Allah bizi ve ümmet-i Muhammed’i bu ve bu gibi sapıklıklardan muhafaza etsin.AMİN.

www.islamikoru.com

Older Entries